Thursday, June 28, 2018

SAK Paralel Evren 15. BOLUM - ASIYE REIS



Nefes ve Tahir hastane’ye gelmistir. Tahir’I yukari cikartmislar ve yatagina yatirmislardir. Nefes hala Tahir’in yuzune bakamiyordur.

Nefes telasla “ Eee! … size iyi aksamlar! Gorusuruz!” der hizlica odadan cikar.

Tahir hala yasadiklari o anin etkisindedir. Sevdigine sefkatle bakar ve “Ben burdayum! Ne zaman istersen!” der.

Murat hizla cikan Nefes'in ardindan saskinlikla Tahir’e bakip “ Uuuuuh! Noldi ki simdi? Ula abi sakun gizi Kivanc yuzunden darladim deme!”

Tahir gulumsuyordur “ Yok caniiim! Ne darliycam? Kivanc kim?” Nefesim beni boyle operken, degil Kivanc, krali gelse kac yazar? diye dusunur. Tahir Civra’dan sonra kendinden emindir.

Murat: “ Bak seen! Valla bu Civra saga iyi gelmis he! Eyiii! Guzeeel!” der gulerek.

Tahir ellerini basinin arkasina alip keyifle, “ Dogru diysin Yangaz, bunu daha cok yapmam lazum!” der ve muzipce gulumser.

Nefes hizlica odasina kacip, kapiyi arkasindan kapatip, sirtini kapiya yaslarmis, derin derin nefes alip, gecirmekte oldugu hafif capli panik atagi atlatmaya calisiyordur. Basini ellerinin arasina alip odasinda bir asagi bir yukari yurumeye baslar.

Nefes “ Ne oldu orada? Sabah yasadigim olayi mi atlatmak istedim? Neden optum Tahir’i?”

Nefes’in gozunun onunden opusmeleri geciyordur. Nefes inanmak istemeyerek basini saga sola sallar. “Hayir! Tamam bir sacmalik oldu ama hayir! Bu bir daha asla olmayacak!”

Nefes gidip koltuguna oturup, basini arkaya yaslayip donmeye baslar. Sabahaki basi kesik tavuk, polisler, evine gidememesi, Tahir’le attigi kahkahalar, Tahir’in delirmesi….opusmeleri! “Opustuk!” Olayi bir daha gormek istemezcesine gozlerini kapatir. Zihninde ise durum elbette farklidir. Tahir’in gozleri, yumusak dudaklari, vucudunu saran elleri, nefesi ve kokusunu hisseder bir an ve kalbi hizla carpmaya baslar.

Nefes kalkip kendine bir bardak su alir ve bir dikiste icer! Ici yaniyordur!  “Tamam kizim! Ne olduysa oldu, aksam yatacaksin, ustune uyuyacaksin ve sabaha hic birseyin kalmayacak! Tahir’I mumkun oldugunca az goreceksin ve zaten yakinda yollariniz ayrilacak! Diren Nefes, basarabilirsin!”

O sirada Tahir odasinda gozlerini kapatmis Nefes’le opusmesini tekrar tekrar yasiyordur. Nefes’in yesil gozleri, kokusu, dolgun dudaklari, dudaklarini isirisi, dilinin sicakligi, tadi ve ellerinin sarmaladigi vucudunun hissi aklindan cikmiyordur. Tahir derin bir nefes alir ve gulumser. Cok bekledin ama bekledigine degdi! O farkinda degil ama o da sana bos degil. Benim Nefes’im bir sey hissetmese asla kendisine dokundurtmaz ve bana da dokunmazdi! “

Tahir’in Nefes’le ilgili en ufak bir suphesi yoktur. Yureginin ve benliginin en derinlerinde dahi optugu Nefes’in sevdigi Nefes oldugunu biliyordur. Ama..

Nefes’in sozlerini de aklindan cikartamiyordur. “ Sevdan onu yaralamayacak, esir etmeyecek Tahir!” der kendi kendine. “Sen bir Vedat degilsin ve asla olmayacaksin! Gerekirse geri basacaksin ama sevdana ihanet etmeyeceksin! Nefes senin yuzunden yaralanirsa sen bu aciyla yasayamazsin, aklini basina devsir!”

Peki Tahir hazir midir Nefes’I bir baskasina vermeye? Asla! Nefes bir baskasinin olmayacaktir! Ama kendi istegi ve rizasiyla olmayacaktir! O her zaman Nefes’in rizasini kollamis, Nefes’in rizasi olmadan ona parmagini dahi surmemistir. Bugun de yapmamistir, ta ki Nefes onu opene kadar!

Peki bir sonraki adimi ne olacaktir? Nefes’I kendine yar etmek icin ne yapmak gerekiyordur? Tahir akilli adamdir. Evet hoduktur, kabadir, eser gurler, atarlidir, dusunmeden konusur ve hareket eder ama akilli adamdir!

Tahir icinden “ Ben seni sevdugumi dunyalara bildirdum! Koca bir koyun karsisina ciktum, ailemi karsuma aldum, o zaman pes etmedum simdi asla etmem!” der. Oyunun kurallari mi degisti? Eyvallah ula! Kurallari yeniden yazaruz!” der.

Tahir son 3 saattir surekli Nefes’I dusunuyor, aklinda strateji olusturuyordur. Nefes hakkinda az da olsa bir seyler ogrenmistir. Her ne kadar bu fikir ona cok komik gelse de Mercan’la arkadas olarak kaleyi icten fethetmeyi dusunur. “ Ula 40 yil dusunsem Nefes’e giden yollarun Mercan’dan gececegi aklima gelmezdi” diye dusunur gulerek.  

Tahir kafasinda planlar yaparken Murat, Fatih ve Asiye Tahir’in odasina girerler.

Asiye: “Uyyy pasaaam! Ha neler duyiii bu kulaklar boyle? Nefes seni disari mu cikardu?”

Tahir gulumser “Evet yenge, balik ekmek yemeye Civra’ya goturdu”

Asiye: “Vallahi cok esaslu giz haa! Tatil gunu gelmis seni disari cikarmaga! Ay tam baga layuk elti diyim de baga gas goz yapii bu Yangazlar! Tahiiiir! E anlat bagaluuum, neler yaptunuz? “

Tahir’in detaylara girmeye hic niyeti yoktur. “ Hiiiic! Gittuk iste, balik ekmek yeduk, deniz havasu alduk, sohbet ettuk. O kadar!”

Asiye dudagini buker “ Pasam sen salak misun? Ha bulmisin gul gibi gizi azicuk gizi desmedin mi? Bi bakmadin mu bakalum gonlu saga dusecek gibi mi? Tunelin sonunda isik var mi diyrim Tahiiiir!”

Tahir guler. Icinden tunelin sonu cok parlak diye dusunur. “ Valla yenge o Nefes’in rizasuna kalmus! Benim hislerim ayni ama kizin gonlu yoksa..”

Asiye Tahir’in sozunu keser ve yuzunde hin bir gulusle “ Gonlunu yaparuz o zaman pasaaam!” der.

Murat ve Fatih Asiye’ye kas goz yapiyordur “ Eh be yenge, verme su deliye gazi yaa!” Asiye omuzunu silkerek Tahir’e geri doner.

“Bak simdu pasam, ben dun Guyumcu Gultekin’e gittum! Dok ne var ne yoksa dedum! Asiye cantasindan bir mucevher kutusu cikartir. “ Siz Burma bilezigi begenmediginuz icun” deyip Murat ve Fatih’e ters bir bakis atar “ Ben da dedum ki modern giza modern bi hediye olsun!” Asiye mucevher kutusunu acar. Icinde uzerinde esit araliklarla pirlantalar dizili olan, beyaz altindan duz, ince bir kelepce vardir.

Asiye devam eder “ Ben dusundum ki Nefes bunu rahatlukla takar. Gunluge takaaar, geceye takar. Altun her zaman altundur, pirlanta her zaman pirlantadur!”

Tahir kelepceyi cok begenmistir. “ Yengem ellerine saglik, bu Nefes’e cok yakisacak” der.

Asiye “ Bisi diil pasam! Yannuz ben bisi daha yaptum! Bak bagayim kelepcenin icine” der ve kelepceyi Tahir’e uzatir.
Kelepce’nin icine 3 gun oncesinin tarihi kazinmistir.

Asiye  kendisinden gurur duyan bir ifadeyle “Senin aramiza donus gununu yazdurdum icine. Nefes taktukca bu gunu hic unutmasun” der.

Tahir duygulanmistir “ Nefesimle kavusma gunumuz” diye dusunur. “ Yenge, cok guzel, her zamanki gibi sen varsin yanimizda, Allah razi olsun!” der.

Asiye neseyle “ Eh! Benden bu gadar pasam! E artuk gizi tavlamayi becerebilursan alyansin icine nikah tarihinizi de sen yazdurursun! Hihihihi!” der..Asiye cok tatli, merhametli ve zeki bir kadindir. Oyle olmasa omur torpusu kaynanasi Saniye ve atarli kocasi Mustafa’yi nasil parmaginda dondurebilir ki?

Asiye “ E Nefes nerda? Hala burda mu? Ben gideyim bi su gizi bulayum getureyum da sen de hediyesini tak koluna he?”

Tahir aceleyle “ Yenge, ben Nefes’in nerede oldugunu bilmiyrim, istersen bu isi yarina birakalum ha?” der. Bugun icin artik Nefes'i daha fazla rahatsiz etmek istemiyordur.

Asiye: “Ya sen dur simdi, ben bi bakip gelicim! Fatih, yemek kaplarunu cikart, pasam yemegunu yesun! Nefes’in dedugu gibi pisirdum! Hadi ben bi gosu gidip gelicim!” der ve odadan hizla cikar.

Asiye hizla Nefes’in odasina dogru gider ve kapisini calar. Nefes iceride gozlerini kapatmis hala kendine gelmeye calisiyordur. Nefes Pazar gunu kapisinin calinmasina aliskin olmadigi icin irkilir. “ Tahir mi geldi acaba?” diye korkar. 
Bugun bir kez daha Tahir’I gormeye takati kalmamistir.

Kalbi agzinda kapiyi acar ve karsisinda ona gulen Asiye’yi gorur. “Nifeeees! Nasisin guzuum?”

Nefes: “Ha! Asiye abla buyur gel, hosgeldin! Sen nasilsin?” deyip Asiye’yi iceriye buyur eder. Nefes’in yuzu hala allak bullaktir.

Asiye Nefes’in hep gulen yuzune aliskin oldugu icin ortada bir terslik oldugunu anlar. “ Nefes, senin neyun var? Hasta misun?”

Nefes’in dusunceleri daginiktir “ Ha? Yok Asiye Abla iyiyim ben. Senden naber?”

Asiye: Duyduguma gore Tahir’I bugun balik ekmek yemege goturmussun. Allah senden razi olsun! Bi gorsen odada cok mutlu otiriyi! Deniz havasu cok iyi gelmis pasama!” der gulerek.

Nefes icinden “Sebebin deniz havasi oldugundan pek emin degilim” der. “Yaa iste oyle buralardaydim ben bugun, Tahir’I de alip bi gezdireyim dedim”

Asiye “ E gi sen niye buralardaydun ki bugun? Bugun Pazaar! Hayurdur, isin mi var hala burada? Bak saat gac oldi hala buradasun” Asiye’nin gozu kenarda duran ufak bavula kayar.

Nefes: “ Evet ya benim biraz isim var da onlari halletmem lazim der”

Asiye “ E gi kalk o zaman gel benimlan, harika yemekler yaptum birlikte yeruz! Hem gel bak saga bi surprizim var! der”
Nefes: Asiye Abla cok tesekkur ederim ama hic ac degilim, siz yiyin yemeginizi, sonra sen bana ugrarsin bi kahve iceriz” der.

Asiye “ Hayatta birakmam, ay oyle sey olur mu ya Nefeees! Kalk cabuk, itiraz istemiim, sen benim pasama 1 yil bak, geri getir, tatil demeden al onu gezmelere gotur ben de saga bi yemek yedirmiim oyle mi? Hayatta olmaz! Kalk bakalum dus onume Doktor Hanum..Az bisiler yiyip yine gelursun isinin basuna, kaak!”

Nefes tekrar Tahir’I gormek istemiyordur ama Asiye Reis’ten de kurtulusu yolu yoktur.  1 yil icinde abla kardes gibi olmuslardir Asiye’yle. Onu kirmak, gucendirmek istemiyordur. 10 dk kalip, iki lokma yerip cikarim diye dusunur.

Nefes” Tamam Asiye abla kisa bir sure gelip guzel yemeklerinin tadina bakarim. Hadi gidelim” der.

Asiye ve Nefes Tahir’in odasina dogru yol alirken Nefes’in gozleri korkudan buyumustur. Icinden “Sakin ol kizim diyordur..Sakin ol! Sadece 10 dk! Sonra odana topuklar kapini kilitlersin!”

Asiye keyifle odaya dalar “ Bakun size kimi getiduuum!”

Tahir hemen yataginda dikilir, gozleri parlar.

Nefes cekingen adimlarla iceri girer. Tahir’e hala bakamiyordur.

Nefes” Merhaba Yangazlar! “

Fatih: Hosgeldin Nefes, gec buyur otur!” der ve abisinin yataginin yanindaki koltuktan kalkip yerini Nefes’e verir.

Nefes bogazini temizler “ Ohom! Mmmh!..Fatih sagol ya ben iyiyim boyle..Butun gun oturdum zaten, biraz ayakta durayim.”

Asiye “ Aaaa! Gec otur giz suraya, bak saga simdi neler yediricin! Birden Tahir’e doner “ Saga yok! Sen rejimdesun!”

Nefes koltuga gecmekte tereddut ederken imdadina calan telefonu yetisir. Arayan Mercan’dir.

Nefes “ Izninizle” der ve Mercan’la konusmak icin kapi onune cikar. Tahir gozleriyle Nefes’I takip ediyordur. Asiye Tahir’in gozlerini Nefes’ten ayirmadigini gorup, caktirmadan kapiya yanasir.

Nefes: Selam Mercan!

Mercan: Kizim seni merak ettim. Mesaj attim sana, sen cevap vermeyince de arayayim dedim, telaslandim. Her sey yolunda mi?

Nefes bir kac saattir telefonunu kontrol etmemistir.

Nefes: Sey, yolunda evet, bir sorun yok.

Mercan: Senin sesin niye boyle garip geliyor? Ah canim kiyamam yaa! Kolay degil tabii, cok sarsildin bugun!”
Nefes: Yoo, yoo iyiyim ben sen beni merak etme!”

Mercan: Mithat Abi aradi mi seni?

Nefes: “Evet aradi, yarin Emniyet’e gidip ifade verecegim ve istedigi bilgileri goturecegim. Bir yerlerden eskal fotosu bulmam lazim. Google’dan bulurum artik. ” Asiye Nefes’in sozlerini duyar ve yuzu asilir. Bu kizin Emniyet’te ne isi olabilir ki? Ne eskal fotosu?

Mercan: Tamam. Bu arada, babama da soyledim, yarin ferforjeciyi yollayacak, evinin tum camlarina ferforje takilacak.


Nefes: Cok sagol arkadasim! Benim evde olmam gerekiyor mu? Saat kacta geleceklerini bilirsem ben de kendimi ona gore ayarlarim.

Mercan: Ben ogrenip sana mesaj atarim.

Nefes: Tamam Merco, cok tesekkur ederim. Simdi ben iceri geceyim, Asiye Abla onlarla yemek yemem icin israr etti, bekletmeyeyim.

Mercan: “Ooo! Asiye Reis’in yemekleri ha! Kaynanan seni seviyor! Eh Tahir’e bakilirsa Asiyecigim bi nevi kaynanan sayilir hani! Hahah!”

Nefes ”Hadi Merco hadi, yarin konusuruz beni merak etme olur mu? Hadi cok optum!”

Asiye hizla kapidan uzaklasir ve yemekleri tabaklara koymaya baslar.

Nefes iceri girer ve Tahir’e hic bakmadan Asiye’nin yanina gider. “Sana yardim edeyim Asiye Abla!”

Asiye: “Sagol Nefescuum! Sen hic zahmet etma, ben hallederum canum… Yangazlar galkun!”

Nefes’in bos bos oturup Tahir’in yuzune bakmaya hic niyeti yoktur. Gozunun ucuyla, Tahir’in onu izlediginin farkindadir.

Nefes: “Yok ya, bos oturmayi sevmiyorum, sen ver ben koyayim.”

Asiye :” E al madem bu corbayi Tahir’e ver de yesun” der.

Nefes “ Haah! Iyi bok yedin Nefes!” diye dusunur. Nefes corba kasesini alip Tahir’e uzatir. Tahir siritarak Nefes’in yuzune bakiyordur ama Nefes neredeyse basini obur yana cevirecektir.

Tahir  ” Dokulecek!”

Nefes “ Ne?”

Tahir” Corba diyirim…O tabagi biraz daha egik tutarsan, dokulecek” der gulumseyerek.

Nefes” Ay pardon, buyur corbani” der, kaseyi uzatip geri cekilir.

Tahir hala Nefes’in yuzune bakiyordur. Nefes kas gozle Ne var Tahir? der

Tahir hala gulumsuyordur “ Kasik da lazum!”

Nefes “ Tamam!” Nefes Asiye’den bir kasik alip Tahir’e uzatir. “ Baska?”

Tahir icinden “ Bir de sen yanimda otursan tamamiz!” der. “ Ekmek de alabilir miyum saga zahmet olmazsa?”

Nefes’in gozleri sinirle buyumeye baslamistir. Gozlerini Tahir’e patlatarak “ Su da ister misin?” diye sorar.

Tahir bu durumun keyfini fazlasiyla cikartiyordur “ Yoo, simdilik iyiyim, istersem soylerum, sagol!”

Nefes Tahir’e bir dilim ekmek verir ve sinirle sirtini doner.” Az ye de usak tut!”

Tahir bir yandan biyik altindan guluyor bir yandan corbasini iciyordur. “ Cok ozlemisim ula seni kizdirmayi! Oy tribine kurban oldugum!” der icinden.

Nefes tum aileyle birlikte oturup alelacele yemegini yemege niyetlenir ama Asiye’nin durmayan cenesi sayesinde elbette bu amacina ulasamaz.

Asiye: “ Aaa! Bi baktum baga bi hava basmalar, gozume gozume bilezikleru sallamalar. Gi biz senin geldigun yeri biliyriz! Bubanun evinde tek sedire 4 gisi gicinizi sigdiriidiniz, sindi zengun yere gelun gittun diye sen BAGA mi hava basiysin? Ben da ortaya lafumu godum. Insanun gorgusu gocadan degul, bubadan gelmeludur! dedum. Iyi demis miyum Nifes?”

Nefes Asiye’yi dinlemiyordur. Akli fikri yemegini bir an once yiyip odadan kacmaktadir. Tahir hala yan gozle onu suzuyordur. Icinden Onune baksana sen yaa! diye dusunup yine sinirlenir.

Nefes : Ha? Ee!! Evet Asiye Abla, iyi demissin sen onu tabii” deyip birden ayaga firlar. “Cok tesekkur ederim yemek icin, ellerine saglik, kesenize bereket. Tabagimi soyle birakayim” deyip tabagi masanin ustune koyup geri geri odadan cikmaya baslar. Hepinize iyi aksamlar, tekrar gorusuruz!”

Asiye: E gi du nereye gidiisin? deyip hizli bir hamleyle Nefes’in eline yapisir. “ Bizum senlan isimuz  daha bitmedu!” deyip siritir.

Nefes’in gozleri korkuyla buyur “ Ne istiyor bunlar benden yaa! Bi salin beni artik yaa!”

Nefes: Hayirdir? Bi durum mu var acaba?

Asiye Tahir’e mucevher kutusunu verip, kas goz yapar.

Asiye: “Nefescum, sen bizim oglumuzun 1 yil doktoru oldun, ona gozun gibi baktun, ilgini ne ondan ne bizden esirgedun. E iste biz da sana olan minnetimizi biraz olsun gostermek icun saga ufak bir sey hediye edelum deduk..Saga layuk degil ama..” der ve basiyla Tahir’e komut verir.

Nefes hemen itiraz eder. “ Asiye Abla, oyle sey olur mu? Lutfen! benim gorevimdi. Ben zevkle baktim “hastama”  deyip Tahir’e bakar. “ Lutfen beni boyle utandirmayin, hayatta kabul etmem! Hem bizde etik degil boyle seyler”

Asiye gozlerini suzerek Nefes’e bakar “Etik nedu da? Nefescum biz saga rusvet vermiiz, ha bunu bizden gabul etmezsan o zaman benden gabul et. E ben da hastan degulum ya, ablanum! “ der ve Nefes’I elinden tutup zorla Tahir’in onune ceker.

Tahir yerinden kalkip walker’siz ayakta durur. Nefes onunde duruyor ve hala itiraz ediyordur. “ Asiye Abla olmaz! Bak hastanenin kurallari var! “

Nefes konusurken Tahir bilezigi kutusundan cikartir ve nazikce Nefes’in bilegini kavrar. Nefes Tahir’in dokunusuyla irkilir ve susar! Tahir Nefes’in gozlerinin icine bakiyor, kokusunu icine cekiyordur. Bugun yasanan olaydan sonra Tahir’le bu kadar yakin duruyor olmak Nefes’i huysuzlandirmistir ama odadakilere de birsey caktirmak istemiyordur.

Nefes “Asiye Abla, Tahir bakin inanin kabul edemem. Hastane kurallarimiza aykiri bu! “

Tahir Nefes’I dinlemiyordur. Nefes konusurken kelepcenin kilidini acar ve Nefes’I suzerek bilegini tekrar tutar.

Nefes elini, kolunu Tahir’den nazikce kurtarmaya calisirken bir yandan da Tahir’e sahtekar gulucukler atiyordur.

Nefes” Tahiiiir!”

Tahir elindeki kelepceye bakarak “Nefeees! “

Tahir Nefes’in bilegine kelepceyi takmadan once icini gosterir. “Bak bu benim hayata dondugum tarih. Bunu taktikca beni hatirla olur mu?” deyip kelepceyi Nefes’in koluna takip kilitler.

Tahir Nefes’in elini avucundan yavasca kaydirarak birakirken “Tekrar tesekkur ederim Nefes! Senin baga verdigun hediye’nin yaninda bunun lafi bile olmaz.” deyip Nefes’in dudaklarini suzer. Odadakilerin zannettiginin aksine, Tahir gunduzki opucugu kastediyordur ve Nefes de onun neyi kastettigini cok iyi anlamistir.

Nefes anlamamazliga gelir ve icinden bunu simdi burada halledemeyecegiz, herkesin onunde bilezigi geri vermem Asiye Abla’yi kirar. Yarin hastane kabul etmedi der, iade ederim. Bir an once buradan topukla kizim! diye dusunur.

Nefes gozlerini Tahir’in muziplikle parlayan gozlerine dikip ‘Cok tesekkur ederim Tahir. Rica ederim, benim icin bir zevkti, “gorevimdi” der.

Tahir capkinca siritarak “Evet baga da cok zevk aldun gibi geldi…yani gorevinden! der ve ekler “ Ne guzel sey insanin mesleginu sevmesi!”

Nefes kizarmistir ve artik daha fazla bu adama tahammul edemeyecektir. Tahir’in oynadigi flortoz kelime oyununu bitirip odadan kacmak icin Asiye’ye doner. “Asiye Ablacigim nazik hediyen icin cok tesekkur ederim, zahmet etmissin! Ama elbette bu bizim gorevimiz ve gorevimi yaptigim icin de hasta aileleri tarafindan odullendirilmem gerekmiyor. Sen cok ince dusunmussun, cok tesekkur ederim!” der ve odadakilere doner. “Hepinize iyi aksamlar! Gorusuruz!”

Tahir arkasindan seslenir “ Iyi geceler Nefeees! Tatli ruyalaar!”

Nefes sinirle odasina gider. Odada kendi kendine “ Ya yuzsuz ya! Daha ustunden 1 gun gecmeden hemen yuzume vurmaya basladi” diyerek dolasiyordur. Tahir’in taklidini yaparak “Ben saga hep saygulu olucam Nefes! Bu gonu burda gapanmustur Nefes! Yalaan! “ diye odayi tavaf ederken kendi fircasindan kendi de nasibini alir.

Nefes  “Tamam simdi ben de adami optum yani! Bok vardi optum, ama optum sonucta! Sen sana asik oldugunu iddia eden hastani opersen, aha seni de boyle operler Nefes Hanim!” der ve sinirle koltuguna coker ve akabinde geri ayaga ziplar “ Ay yok! Bana kahve lazim!”

Nefes kahveye almak icin oda kapisini actiginda karsidan Asiye’nin geldigini gorur. 

Asiye “Nefes! Bir dakika konusabilir miyuz? Asiye’nin sesi ciddidir.

Nefes “ Hayirdir Asiye Abla?”

Asiye “ Sen nereye gidiysin? Ben az biraz darlandum odada, bahcaya cikup az oturalum mi?”

Nefes “ Tabii! Ben bir kahve alacagim, sen de ister misin?” diye sorar.

Asiye: “ Olur!”

Asiye ve Nefes kahvelerini alip bahceye cikarlar ve banka otururlar.

Asiye ciddi ama endiseli bir sesle soze girer “Nefes, ben istemeden senin telefon gonusmana gulak misafiri oldum ve elimde olmadan endiselendum. Sen bizim gizimiz sayulursun, bak sakun yanlus anlama ama sormam lazum. Sen niye emniyet’e ifade vermeye gidecesun? Kimin fotograflarini eskal olarak verecesun? Anlatmak ister misun?”

Nefes donup kalmistir. “ Asiye Abla, bosver hic girmeyelim biz o konulara.” der.

Asiye “ Nefescim, bak biz Surmene’de nufuslu bi aileyiz. Senin basunda bi bela varsa biz bilelum ki seni goruyabilelum dimi guzum?”

Nefes “ Asiye Abla cok sagol ama ben gercekten kimseyi bulastirmak istemiyorum bu ise. Yarin Emniyet’e gidip polisle halledecegim.”

Asiye aptal kadin degildir. “ Nefes, bugun Pazar. Ogle vakti hastane’ye geliisin, odanda bir bavul durii, telefonda Mercan’a Emniyet diisin ve bu saat oldu hala buradasun. Senin basunda bi bela var guzum ve sen evine gidemiisin! Benden gacmaz! Beni abla biliisen, hadi anlat bana kurban olayim!”

Nefes Asiye’ye daha fazla direnemeyecektir cunku cok yorgundur. Butun olan biteni Asiye’ye anlatir.

Asiye hic yorum yapmadan, kendisinden beklenmedik bir sessizlikle Nefes’I dinler.

Asiye sakin bir sesle “Nefes bu aksam istersen gel bizde gal. Yarin birlikte Emniyet’e gider gonusuruz. Bak Mithat Abi’yle de tanismissun zaten, artuk bu mesele bizim aile meselemiz sayulur!”

Nefes: Asiye Abla cok sagol ama benim hastanede kalmam en iyisi. Hem zaten yarin 14:00’da bir ameliyatim var. Simdi git gel olmasin. “

Asiye : “Tamam teklif var israr yok ama yarun bu isi gonusicik olur mu? Sen burada tek basina yasiisin, ailen yanunda degul, e biz de bostan korkulugu deguluz! Gelen belayu da savmayu iyi biliruz! Kimselere duyurmadan bu davukcu sapik kimmis ogreniruz! Tamam Nefesum?”

Nefes gulumser. Yaninda destek olan insanlar olmasi onu rahatlatmistir. Teyzem duysa ilk ucakla gelir ve buralari yikar diye dusunur. Teyzem asla bunu ogrenmemeli!

Nefes: Cok sagol Asiye Abla! Umarim gerek kalmaz ve bu sapik hemen bulunur ama sana soz eger ihtiyacim olursa direkt olarak size gelecegim. Sen simdilik kimselere birsey soyleme olur mu? Durduk yerde kimseyi telaslandirmayalim.”
Asiye: “ Tamam olur, olur!” der. Nefes henuz onemli konularda Asiye’yi yemin bile tutmadigini bilmiyordur. “ Hadi gel iceri girelum, cok esmeye basladu.”

Birlikte iceri girerler ve Nefes iyi geceler dileyerek Asiye’den ayrilir.

Asiye odaya geri doner ve kapiyi kapatir.

Fatih: Nerede kaldun yenge? Merak ettuk der.

Asiye “ Fatih dolu musun?”

Fatih “ Ne? “

Asiye “ Silah diyim, ustunde silah var mi?”

Tahir’in kaslari catilir “ Yenge noliii? “ Asiye orali olmaz.

Asiye “ Murat’la birlikte bu gece burada kalacasunuz! Biriniz Nefes’in gapisinda nobette olacasunuz. Gelen geceni kolacan edecesunuz. Supheli birini gorurseniz kenara cekecesunuz. Uyuyanu yakarum!”

Tahir : Yengeee! Sen su hele bi de bakalim, nolii! Nefes bu gece burda mi kaliyi?”

Asiye bir koltuk ceker ve Tahir, Murat ve Fatih’e donup, gozlerini kisarak “Operasyon Davukcu baslii!” der.

No comments:

Post a Comment

SAK Paralel Evren 43. Bolum -FINAL

Mustafa:" Oglum giprasmadan bi dur ya!" Tahir:" Vallaha bogaldum ha! Kravat baglamayi biliyrim abi, bi cek elini ya!...