Nefes ve
Tahir hastane’ye gelmistir. Tahir’I yukari cikartmislar ve yatagina
yatirmislardir. Nefes hala Tahir’in yuzune bakamiyordur.
Nefes
telasla “ Eee! … size iyi aksamlar! Gorusuruz!” der hizlica odadan cikar.
Tahir hala
yasadiklari o anin etkisindedir. Sevdigine sefkatle bakar ve “Ben burdayum! Ne
zaman istersen!” der.
Murat hizla cikan Nefes'in ardindan saskinlikla
Tahir’e bakip “ Uuuuuh! Noldi ki simdi? Ula abi sakun gizi Kivanc yuzunden
darladim deme!”
Tahir
gulumsuyordur “ Yok caniiim! Ne darliycam? Kivanc kim?” Nefesim beni boyle operken, degil Kivanc, krali gelse kac yazar? diye dusunur.
Tahir Civra’dan sonra kendinden emindir.
Murat: “ Bak
seen! Valla bu Civra saga iyi gelmis he! Eyiii! Guzeeel!” der gulerek.
Tahir
ellerini basinin arkasina alip keyifle, “ Dogru diysin Yangaz, bunu daha cok
yapmam lazum!” der ve muzipce gulumser.
Nefes
hizlica odasina kacip, kapiyi arkasindan kapatip, sirtini kapiya yaslarmis, derin
derin nefes alip, gecirmekte oldugu hafif capli panik atagi atlatmaya
calisiyordur. Basini ellerinin arasina alip odasinda bir asagi bir yukari
yurumeye baslar.
Nefes “ Ne
oldu orada? Sabah yasadigim olayi mi atlatmak istedim? Neden optum Tahir’i?”
Nefes’in
gozunun onunden opusmeleri geciyordur. Nefes inanmak istemeyerek basini saga
sola sallar. “Hayir! Tamam bir sacmalik
oldu ama hayir! Bu bir daha asla olmayacak!”
Nefes gidip
koltuguna oturup, basini arkaya yaslayip donmeye baslar. Sabahaki basi kesik tavuk,
polisler, evine gidememesi, Tahir’le attigi kahkahalar, Tahir’in
delirmesi….opusmeleri! “Opustuk!” Olayi bir daha gormek istemezcesine gozlerini
kapatir. Zihninde ise durum elbette farklidir. Tahir’in gozleri, yumusak
dudaklari, vucudunu saran elleri, nefesi ve kokusunu hisseder bir an ve kalbi
hizla carpmaya baslar.
Nefes kalkip
kendine bir bardak su alir ve bir dikiste icer! Ici yaniyordur! “Tamam kizim! Ne olduysa oldu, aksam
yatacaksin, ustune uyuyacaksin ve sabaha hic birseyin kalmayacak! Tahir’I
mumkun oldugunca az goreceksin ve zaten yakinda yollariniz ayrilacak! Diren
Nefes, basarabilirsin!”
O sirada
Tahir odasinda gozlerini kapatmis Nefes’le opusmesini tekrar tekrar yasiyordur.
Nefes’in yesil gozleri, kokusu, dolgun dudaklari, dudaklarini isirisi, dilinin
sicakligi, tadi ve ellerinin sarmaladigi vucudunun hissi aklindan cikmiyordur. Tahir
derin bir nefes alir ve gulumser. Cok
bekledin ama bekledigine degdi! O farkinda degil ama o da sana bos degil. Benim
Nefes’im bir sey hissetmese asla kendisine dokundurtmaz ve bana da dokunmazdi!
“
Tahir’in
Nefes’le ilgili en ufak bir suphesi yoktur. Yureginin ve benliginin en
derinlerinde dahi optugu Nefes’in sevdigi Nefes oldugunu biliyordur. Ama..
Nefes’in
sozlerini de aklindan cikartamiyordur. “ Sevdan
onu yaralamayacak, esir etmeyecek Tahir!” der kendi kendine. “Sen bir Vedat degilsin ve asla olmayacaksin!
Gerekirse geri basacaksin ama sevdana ihanet etmeyeceksin! Nefes senin yuzunden
yaralanirsa sen bu aciyla yasayamazsin, aklini basina devsir!”
Peki Tahir
hazir midir Nefes’I bir baskasina vermeye? Asla! Nefes bir baskasinin
olmayacaktir! Ama kendi istegi ve rizasiyla olmayacaktir! O her zaman Nefes’in
rizasini kollamis, Nefes’in rizasi olmadan ona parmagini dahi surmemistir.
Bugun de yapmamistir, ta ki Nefes onu opene kadar!
Peki bir
sonraki adimi ne olacaktir? Nefes’I kendine yar etmek icin ne yapmak
gerekiyordur? Tahir akilli adamdir. Evet hoduktur, kabadir, eser gurler,
atarlidir, dusunmeden konusur ve hareket eder ama akilli adamdir!
Tahir
icinden “ Ben seni sevdugumi dunyalara
bildirdum! Koca bir koyun karsisina ciktum, ailemi karsuma aldum, o zaman pes
etmedum simdi asla etmem!” der. Oyunun
kurallari mi degisti? Eyvallah ula! Kurallari yeniden yazaruz!” der.
Tahir son 3
saattir surekli Nefes’I dusunuyor, aklinda strateji olusturuyordur. Nefes
hakkinda az da olsa bir seyler ogrenmistir. Her ne kadar bu fikir ona cok komik
gelse de Mercan’la arkadas olarak kaleyi icten fethetmeyi dusunur. “ Ula 40 yil dusunsem Nefes’e giden yollarun
Mercan’dan gececegi aklima gelmezdi” diye dusunur gulerek.
Tahir kafasinda
planlar yaparken Murat, Fatih ve Asiye Tahir’in odasina girerler.
Asiye: “Uyyy
pasaaam! Ha neler duyiii bu kulaklar boyle? Nefes seni disari mu cikardu?”
Tahir
gulumser “Evet yenge, balik ekmek yemeye Civra’ya goturdu”
Asiye: “Vallahi
cok esaslu giz haa! Tatil gunu gelmis seni disari cikarmaga! Ay tam baga layuk
elti diyim de baga gas goz yapii bu Yangazlar! Tahiiiir! E anlat bagaluuum,
neler yaptunuz? “
Tahir’in
detaylara girmeye hic niyeti yoktur. “ Hiiiic! Gittuk iste, balik ekmek yeduk,
deniz havasu alduk, sohbet ettuk. O kadar!”
Asiye
dudagini buker “ Pasam sen salak misun? Ha bulmisin gul gibi gizi azicuk gizi
desmedin mi? Bi bakmadin mu bakalum gonlu saga dusecek gibi mi? Tunelin sonunda
isik var mi diyrim Tahiiiir!”
Tahir guler.
Icinden tunelin sonu cok parlak diye dusunur. “ Valla yenge o Nefes’in rizasuna
kalmus! Benim hislerim ayni ama kizin gonlu yoksa..”
Asiye
Tahir’in sozunu keser ve yuzunde hin bir gulusle “ Gonlunu yaparuz o zaman
pasaaam!” der.
Murat ve
Fatih Asiye’ye kas goz yapiyordur “ Eh be yenge, verme su deliye gazi yaa!”
Asiye omuzunu silkerek Tahir’e geri doner.
“Bak simdu pasam,
ben dun Guyumcu Gultekin’e gittum! Dok ne var ne yoksa dedum! Asiye cantasindan
bir mucevher kutusu cikartir. “ Siz Burma bilezigi begenmediginuz icun” deyip
Murat ve Fatih’e ters bir bakis atar “ Ben da dedum ki modern giza modern bi
hediye olsun!” Asiye mucevher kutusunu acar. Icinde uzerinde esit araliklarla
pirlantalar dizili olan, beyaz altindan duz, ince bir kelepce vardir.
Asiye devam
eder “ Ben dusundum ki Nefes bunu rahatlukla takar. Gunluge takaaar, geceye
takar. Altun her zaman altundur, pirlanta her zaman pirlantadur!”
Tahir
kelepceyi cok begenmistir. “ Yengem ellerine saglik, bu Nefes’e cok yakisacak”
der.
Asiye “ Bisi
diil pasam! Yannuz ben bisi daha yaptum! Bak bagayim kelepcenin icine” der ve
kelepceyi Tahir’e uzatir.
Kelepce’nin
icine 3 gun oncesinin tarihi kazinmistir.
Asiye kendisinden gurur duyan bir ifadeyle “Senin
aramiza donus gununu yazdurdum icine. Nefes taktukca bu gunu hic unutmasun” der.
Tahir
duygulanmistir “ Nefesimle kavusma gunumuz” diye dusunur. “ Yenge, cok guzel,
her zamanki gibi sen varsin yanimizda, Allah razi olsun!” der.
Asiye
neseyle “ Eh! Benden bu gadar pasam! E artuk gizi tavlamayi becerebilursan
alyansin icine nikah tarihinizi de sen yazdurursun! Hihihihi!” der..Asiye cok
tatli, merhametli ve zeki bir kadindir. Oyle olmasa omur torpusu kaynanasi
Saniye ve atarli kocasi Mustafa’yi nasil parmaginda dondurebilir ki?
Asiye “ E
Nefes nerda? Hala burda mu? Ben gideyim bi su gizi bulayum getureyum da sen de
hediyesini tak koluna he?”
Tahir
aceleyle “ Yenge, ben Nefes’in nerede oldugunu bilmiyrim, istersen bu isi
yarina birakalum ha?” der. Bugun icin artik Nefes'i daha fazla rahatsiz etmek istemiyordur.
Asiye: “Ya
sen dur simdi, ben bi bakip gelicim! Fatih, yemek kaplarunu cikart, pasam
yemegunu yesun! Nefes’in dedugu gibi pisirdum! Hadi ben bi gosu gidip gelicim!”
der ve odadan hizla cikar.
Asiye hizla
Nefes’in odasina dogru gider ve kapisini calar. Nefes iceride gozlerini
kapatmis hala kendine gelmeye calisiyordur. Nefes Pazar gunu kapisinin
calinmasina aliskin olmadigi icin irkilir. “ Tahir mi geldi acaba?” diye
korkar.
Bugun bir kez daha Tahir’I gormeye takati kalmamistir.
Kalbi
agzinda kapiyi acar ve karsisinda ona gulen Asiye’yi gorur. “Nifeeees! Nasisin
guzuum?”
Nefes: “Ha!
Asiye abla buyur gel, hosgeldin! Sen nasilsin?” deyip Asiye’yi iceriye buyur
eder. Nefes’in yuzu hala allak bullaktir.
Asiye
Nefes’in hep gulen yuzune aliskin oldugu icin ortada bir terslik oldugunu
anlar. “ Nefes, senin neyun var? Hasta misun?”
Nefes’in
dusunceleri daginiktir “ Ha? Yok Asiye Abla iyiyim ben. Senden naber?”
Asiye:
Duyduguma gore Tahir’I bugun balik ekmek yemege goturmussun. Allah senden razi
olsun! Bi gorsen odada cok mutlu otiriyi! Deniz havasu cok iyi gelmis pasama!”
der gulerek.
Nefes
icinden “Sebebin deniz havasi oldugundan
pek emin degilim” der. “Yaa iste oyle buralardaydim ben bugun, Tahir’I de
alip bi gezdireyim dedim”
Asiye “ E gi
sen niye buralardaydun ki bugun? Bugun Pazaar! Hayurdur, isin mi var hala
burada? Bak saat gac oldi hala buradasun” Asiye’nin gozu kenarda duran ufak
bavula kayar.
Nefes: “
Evet ya benim biraz isim var da onlari halletmem lazim der”
Asiye “ E gi
kalk o zaman gel benimlan, harika yemekler yaptum birlikte yeruz! Hem gel bak
saga bi surprizim var! der”
Nefes: Asiye
Abla cok tesekkur ederim ama hic ac degilim, siz yiyin yemeginizi, sonra sen
bana ugrarsin bi kahve iceriz” der.
Asiye “
Hayatta birakmam, ay oyle sey olur mu ya Nefeees! Kalk cabuk, itiraz istemiim,
sen benim pasama 1 yil bak, geri getir, tatil demeden al onu gezmelere gotur
ben de saga bi yemek yedirmiim oyle mi? Hayatta olmaz! Kalk bakalum dus onume
Doktor Hanum..Az bisiler yiyip yine gelursun isinin basuna, kaak!”
Nefes tekrar
Tahir’I gormek istemiyordur ama Asiye Reis’ten de kurtulusu yolu yoktur. 1 yil icinde abla kardes gibi olmuslardir
Asiye’yle. Onu kirmak, gucendirmek istemiyordur. 10 dk kalip, iki lokma yerip
cikarim diye dusunur.
Nefes” Tamam
Asiye abla kisa bir sure gelip guzel yemeklerinin tadina bakarim. Hadi gidelim”
der.
Asiye ve
Nefes Tahir’in odasina dogru yol alirken Nefes’in gozleri korkudan buyumustur.
Icinden “Sakin ol kizim diyordur..Sakin ol! Sadece 10 dk! Sonra odana topuklar
kapini kilitlersin!”
Asiye
keyifle odaya dalar “ Bakun size kimi getiduuum!”
Tahir hemen
yataginda dikilir, gozleri parlar.
Nefes
cekingen adimlarla iceri girer. Tahir’e hala bakamiyordur.
Nefes”
Merhaba Yangazlar! “
Fatih:
Hosgeldin Nefes, gec buyur otur!” der ve abisinin yataginin yanindaki koltuktan
kalkip yerini Nefes’e verir.
Nefes
bogazini temizler “ Ohom! Mmmh!..Fatih sagol ya ben iyiyim boyle..Butun gun
oturdum zaten, biraz ayakta durayim.”
Asiye “
Aaaa! Gec otur giz suraya, bak saga simdi neler yediricin! Birden Tahir’e doner
“ Saga yok! Sen rejimdesun!”
Nefes
koltuga gecmekte tereddut ederken imdadina calan telefonu yetisir. Arayan
Mercan’dir.
Nefes “
Izninizle” der ve Mercan’la konusmak icin kapi onune cikar. Tahir gozleriyle
Nefes’I takip ediyordur. Asiye Tahir’in gozlerini Nefes’ten ayirmadigini gorup,
caktirmadan kapiya yanasir.
Nefes: Selam Mercan!
Mercan: Kizim seni merak ettim. Mesaj attim sana, sen cevap
vermeyince de arayayim dedim, telaslandim. Her sey yolunda mi?
Nefes bir kac saattir telefonunu kontrol etmemistir.
Nefes: Sey, yolunda evet, bir sorun yok.
Mercan: Senin sesin niye boyle garip geliyor? Ah canim
kiyamam yaa! Kolay degil tabii, cok sarsildin bugun!”
Nefes: Yoo, yoo iyiyim ben sen beni merak etme!”
Mercan: Mithat Abi aradi mi seni?
Nefes: “Evet aradi, yarin Emniyet’e gidip ifade verecegim ve
istedigi bilgileri goturecegim. Bir yerlerden eskal fotosu bulmam lazim.
Google’dan bulurum artik. ” Asiye Nefes’in sozlerini duyar ve yuzu asilir. Bu kizin Emniyet’te ne isi olabilir ki? Ne
eskal fotosu?
Mercan: Tamam. Bu arada, babama da soyledim, yarin
ferforjeciyi yollayacak, evinin tum camlarina ferforje takilacak.
Nefes: Cok sagol arkadasim! Benim evde olmam gerekiyor mu?
Saat kacta geleceklerini bilirsem ben de kendimi ona gore ayarlarim.
Mercan: Ben ogrenip sana mesaj atarim.
Nefes: Tamam Merco, cok tesekkur ederim. Simdi ben iceri
geceyim, Asiye Abla onlarla yemek yemem icin israr etti, bekletmeyeyim.
Mercan: “Ooo! Asiye Reis’in yemekleri ha! Kaynanan seni
seviyor! Eh Tahir’e bakilirsa Asiyecigim bi nevi kaynanan sayilir hani! Hahah!”
Nefes ”Hadi Merco hadi, yarin konusuruz beni merak etme olur
mu? Hadi cok optum!”
Asiye hizla
kapidan uzaklasir ve yemekleri tabaklara koymaya baslar.
Nefes iceri
girer ve Tahir’e hic bakmadan Asiye’nin yanina gider. “Sana yardim edeyim Asiye
Abla!”
Asiye: “Sagol
Nefescuum! Sen hic zahmet etma, ben hallederum canum… Yangazlar galkun!”
Nefes’in bos
bos oturup Tahir’in yuzune bakmaya hic niyeti yoktur. Gozunun ucuyla, Tahir’in
onu izlediginin farkindadir.
Nefes: “Yok
ya, bos oturmayi sevmiyorum, sen ver ben koyayim.”
Asiye :” E
al madem bu corbayi Tahir’e ver de yesun” der.
Nefes “ Haah! Iyi bok yedin Nefes!” diye
dusunur. Nefes corba kasesini alip Tahir’e uzatir. Tahir siritarak Nefes’in
yuzune bakiyordur ama Nefes neredeyse basini obur yana cevirecektir.
Tahir ” Dokulecek!”
Nefes “ Ne?”
Tahir” Corba
diyirim…O tabagi biraz daha egik tutarsan, dokulecek” der gulumseyerek.
Nefes” Ay pardon,
buyur corbani” der, kaseyi uzatip geri cekilir.
Tahir hala
Nefes’in yuzune bakiyordur. Nefes kas gozle Ne var Tahir? der
Tahir hala
gulumsuyordur “ Kasik da lazum!”
Nefes “ Tamam!”
Nefes Asiye’den bir kasik alip Tahir’e uzatir. “ Baska?”
Tahir
icinden “ Bir de sen yanimda otursan
tamamiz!” der. “ Ekmek de alabilir miyum saga zahmet olmazsa?”
Nefes’in
gozleri sinirle buyumeye baslamistir. Gozlerini Tahir’e patlatarak “ Su da
ister misin?” diye sorar.
Tahir bu
durumun keyfini fazlasiyla cikartiyordur “ Yoo, simdilik iyiyim, istersem
soylerum, sagol!”
Nefes
Tahir’e bir dilim ekmek verir ve sinirle sirtini doner.” Az ye de usak tut!”
Tahir bir
yandan biyik altindan guluyor bir yandan corbasini iciyordur. “ Cok ozlemisim ula seni kizdirmayi! Oy
tribine kurban oldugum!” der icinden.
Nefes tum
aileyle birlikte oturup alelacele yemegini yemege niyetlenir ama Asiye’nin
durmayan cenesi sayesinde elbette bu amacina ulasamaz.
Asiye: “ Aaa!
Bi baktum baga bi hava basmalar, gozume gozume bilezikleru sallamalar. Gi biz
senin geldigun yeri biliyriz! Bubanun evinde tek sedire 4 gisi gicinizi
sigdiriidiniz, sindi zengun yere gelun gittun diye sen BAGA mi hava basiysin?
Ben da ortaya lafumu godum. Insanun gorgusu gocadan degul, bubadan gelmeludur! dedum.
Iyi demis miyum Nifes?”
Nefes Asiye’yi
dinlemiyordur. Akli fikri yemegini bir an once yiyip odadan kacmaktadir. Tahir
hala yan gozle onu suzuyordur. Icinden Onune baksana sen yaa! diye dusunup yine sinirlenir.
Nefes : Ha? Ee!!
Evet Asiye Abla, iyi demissin sen onu tabii” deyip birden ayaga firlar. “Cok
tesekkur ederim yemek icin, ellerine saglik, kesenize bereket. Tabagimi soyle
birakayim” deyip tabagi masanin ustune koyup geri geri odadan cikmaya baslar.
Hepinize iyi aksamlar, tekrar gorusuruz!”
Asiye: E gi
du nereye gidiisin? deyip hizli bir hamleyle Nefes’in eline yapisir. “ Bizum
senlan isimuz daha bitmedu!” deyip
siritir.
Nefes’in gozleri
korkuyla buyur “ Ne istiyor bunlar benden
yaa! Bi salin beni artik yaa!”
Nefes:
Hayirdir? Bi durum mu var acaba?
Asiye
Tahir’e mucevher kutusunu verip, kas goz yapar.
Asiye:
“Nefescum, sen bizim oglumuzun 1 yil doktoru oldun, ona gozun gibi baktun,
ilgini ne ondan ne bizden esirgedun. E iste biz da sana olan minnetimizi biraz
olsun gostermek icun saga ufak bir sey hediye edelum deduk..Saga layuk degil
ama..” der ve basiyla Tahir’e komut verir.
Nefes hemen
itiraz eder. “ Asiye Abla, oyle sey olur mu? Lutfen! benim gorevimdi. Ben
zevkle baktim “hastama” deyip Tahir’e bakar. “ Lutfen beni boyle
utandirmayin, hayatta kabul etmem! Hem bizde etik degil boyle seyler”
Asiye gozlerini
suzerek Nefes’e bakar “Etik nedu da? Nefescum biz saga rusvet vermiiz, ha bunu
bizden gabul etmezsan o zaman benden gabul et. E ben da hastan degulum ya,
ablanum! “ der ve Nefes’I elinden tutup zorla Tahir’in onune ceker.
Tahir
yerinden kalkip walker’siz ayakta durur. Nefes onunde duruyor ve hala itiraz
ediyordur. “ Asiye Abla olmaz! Bak hastanenin kurallari var! “
Nefes
konusurken Tahir bilezigi kutusundan cikartir ve nazikce Nefes’in bilegini
kavrar. Nefes Tahir’in dokunusuyla irkilir ve susar! Tahir Nefes’in gozlerinin
icine bakiyor, kokusunu icine cekiyordur. Bugun yasanan olaydan sonra Tahir’le
bu kadar yakin duruyor olmak Nefes’i huysuzlandirmistir ama odadakilere de
birsey caktirmak istemiyordur.
Nefes “Asiye
Abla, Tahir bakin inanin kabul edemem. Hastane kurallarimiza aykiri bu! “
Tahir
Nefes’I dinlemiyordur. Nefes konusurken kelepcenin kilidini acar ve Nefes’I
suzerek bilegini tekrar tutar.
Nefes elini,
kolunu Tahir’den nazikce kurtarmaya calisirken bir yandan da Tahir’e sahtekar
gulucukler atiyordur.
Nefes” Tahiiiir!”
Tahir elindeki
kelepceye bakarak “Nefeees! “
Tahir
Nefes’in bilegine kelepceyi takmadan once icini gosterir. “Bak bu benim hayata
dondugum tarih. Bunu taktikca beni hatirla olur mu?” deyip kelepceyi Nefes’in
koluna takip kilitler.
Tahir
Nefes’in elini avucundan yavasca kaydirarak birakirken “Tekrar tesekkur ederim
Nefes! Senin baga verdigun hediye’nin yaninda
bunun lafi bile olmaz.” deyip Nefes’in dudaklarini suzer. Odadakilerin
zannettiginin aksine, Tahir gunduzki opucugu kastediyordur ve Nefes de onun
neyi kastettigini cok iyi anlamistir.
Nefes anlamamazliga
gelir ve icinden bunu simdi burada
halledemeyecegiz, herkesin onunde bilezigi geri vermem Asiye Abla’yi kirar.
Yarin hastane kabul etmedi der, iade ederim. Bir an once buradan topukla kizim!
diye dusunur.
Nefes
gozlerini Tahir’in muziplikle parlayan gozlerine dikip ‘Cok tesekkur ederim
Tahir. Rica ederim, benim icin bir zevkti, “gorevimdi” der.
Tahir capkinca
siritarak “Evet baga da cok zevk aldun
gibi geldi…yani gorevinden! der ve ekler “ Ne guzel sey insanin mesleginu
sevmesi!”
Nefes kizarmistir
ve artik daha fazla bu adama tahammul edemeyecektir. Tahir’in oynadigi flortoz
kelime oyununu bitirip odadan kacmak icin Asiye’ye doner. “Asiye Ablacigim
nazik hediyen icin cok tesekkur ederim, zahmet etmissin! Ama elbette bu bizim
gorevimiz ve gorevimi yaptigim icin de hasta
aileleri tarafindan odullendirilmem gerekmiyor. Sen cok ince dusunmussun, cok
tesekkur ederim!” der ve odadakilere doner. “Hepinize iyi aksamlar! Gorusuruz!”
Tahir
arkasindan seslenir “ Iyi geceler Nefeees! Tatli ruyalaar!”
Nefes
sinirle odasina gider. Odada kendi kendine “ Ya yuzsuz ya! Daha ustunden 1 gun gecmeden hemen yuzume vurmaya basladi” diyerek dolasiyordur. Tahir’in taklidini
yaparak “Ben saga hep saygulu olucam Nefes! Bu gonu burda gapanmustur Nefes! Yalaan!
“ diye odayi tavaf ederken kendi
fircasindan kendi de nasibini alir.
Nefes “Tamam simdi ben de adami optum yani! Bok
vardi optum, ama optum sonucta! Sen sana asik oldugunu iddia eden hastani
opersen, aha seni de boyle operler Nefes Hanim!” der ve sinirle koltuguna coker
ve akabinde geri ayaga ziplar “ Ay yok! Bana kahve lazim!”
Nefes
kahveye almak icin oda kapisini actiginda karsidan Asiye’nin geldigini gorur.
Asiye “Nefes! Bir dakika konusabilir miyuz? Asiye’nin sesi ciddidir.
Nefes “
Hayirdir Asiye Abla?”
Asiye “ Sen
nereye gidiysin? Ben az biraz darlandum odada, bahcaya cikup az oturalum mi?”
Nefes “
Tabii! Ben bir kahve alacagim, sen de ister misin?” diye sorar.
Asiye: “
Olur!”
Asiye ve
Nefes kahvelerini alip bahceye cikarlar ve banka otururlar.
Asiye ciddi
ama endiseli bir sesle soze girer “Nefes, ben istemeden senin telefon gonusmana
gulak misafiri oldum ve elimde olmadan endiselendum. Sen bizim gizimiz sayulursun,
bak sakun yanlus anlama ama sormam lazum. Sen niye emniyet’e ifade vermeye
gidecesun? Kimin fotograflarini eskal olarak verecesun? Anlatmak ister misun?”
Nefes donup
kalmistir. “ Asiye Abla, bosver hic girmeyelim biz o konulara.” der.
Asiye “ Nefescim,
bak biz Surmene’de nufuslu bi aileyiz. Senin basunda bi bela varsa biz bilelum
ki seni goruyabilelum dimi guzum?”
Nefes “
Asiye Abla cok sagol ama ben gercekten kimseyi bulastirmak istemiyorum bu ise.
Yarin Emniyet’e gidip polisle halledecegim.”
Asiye aptal
kadin degildir. “ Nefes, bugun Pazar. Ogle vakti hastane’ye geliisin, odanda
bir bavul durii, telefonda Mercan’a Emniyet diisin ve bu saat oldu hala
buradasun. Senin basunda bi bela var guzum ve sen evine gidemiisin! Benden
gacmaz! Beni abla biliisen, hadi anlat bana kurban olayim!”
Nefes
Asiye’ye daha fazla direnemeyecektir cunku cok yorgundur. Butun olan biteni
Asiye’ye anlatir.
Asiye hic
yorum yapmadan, kendisinden beklenmedik bir sessizlikle Nefes’I dinler.
Asiye sakin
bir sesle “Nefes bu aksam istersen gel bizde gal. Yarin birlikte Emniyet’e
gider gonusuruz. Bak Mithat Abi’yle de tanismissun zaten, artuk bu mesele bizim
aile meselemiz sayulur!”
Nefes: Asiye
Abla cok sagol ama benim hastanede kalmam en iyisi. Hem zaten yarin 14:00’da
bir ameliyatim var. Simdi git gel olmasin. “
Asiye : “Tamam
teklif var israr yok ama yarun bu isi gonusicik olur mu? Sen burada tek basina
yasiisin, ailen yanunda degul, e biz de bostan korkulugu deguluz! Gelen belayu
da savmayu iyi biliruz! Kimselere duyurmadan bu davukcu sapik kimmis ogreniruz!
Tamam Nefesum?”
Nefes
gulumser. Yaninda destek olan insanlar olmasi onu rahatlatmistir. Teyzem duysa ilk ucakla gelir ve buralari
yikar diye dusunur. Teyzem asla bunu ogrenmemeli!
Nefes: Cok
sagol Asiye Abla! Umarim gerek kalmaz ve bu sapik hemen bulunur ama sana soz
eger ihtiyacim olursa direkt olarak size gelecegim. Sen simdilik kimselere
birsey soyleme olur mu? Durduk yerde kimseyi telaslandirmayalim.”
Asiye: “
Tamam olur, olur!” der. Nefes henuz
onemli konularda Asiye’yi yemin bile tutmadigini bilmiyordur. “ Hadi gel
iceri girelum, cok esmeye basladu.”
Birlikte
iceri girerler ve Nefes iyi geceler dileyerek Asiye’den ayrilir.
Asiye odaya
geri doner ve kapiyi kapatir.
Fatih:
Nerede kaldun yenge? Merak ettuk der.
Asiye “
Fatih dolu musun?”
Fatih “ Ne? “
Asiye “
Silah diyim, ustunde silah var mi?”
Tahir’in
kaslari catilir “ Yenge noliii? “ Asiye orali olmaz.
Asiye “
Murat’la birlikte bu gece burada kalacasunuz! Biriniz Nefes’in gapisinda
nobette olacasunuz. Gelen geceni kolacan edecesunuz. Supheli birini gorurseniz
kenara cekecesunuz. Uyuyanu yakarum!”
Tahir :
Yengeee! Sen su hele bi de bakalim, nolii! Nefes bu gece burda mi kaliyi?”
Asiye bir
koltuk ceker ve Tahir, Murat ve Fatih’e donup, gozlerini kisarak “Operasyon
Davukcu baslii!” der.
No comments:
Post a Comment