Tuesday, July 3, 2018

SAK Paralal Evren 20. BOLUM- ATLI KARINCA



Nefes Yigit’I okula birakip sinifina kadar goturmustur. Ders baslayana kadar kalip Yigit’I ve arkadaslarini izlemek istiyordur. Yigit onu tum yakin arkadaslariyla gururla tanistirmistir.

Yigit” Bu benim Nefes Ablam! O doktor biliyomusunuz? Ben onunla ve Tahir Abimle kaliyorum.”

Bir cocuk sorar” Sen Yetimhane’de kalmiyor muydun?”

Yigit” Orasinin adi yurt! Yangin ciktigi icin Nefes Ablam ve Tahir Abimle kaliyorum simdilik” der.

Nefes sessizce Yigit’in kendisini savunmasini izliyordur. Bu manzaralar ona pek de yabanci degildir. Nefes’e de zamaninda bin kere bu tarz sorular sorulmustur. Senin annen baban yok mu? Niye teyzenle kaliyorsun? Vs.

Nefes nasil bu sorulara zamanla alisip gogus germeyi bildiyse Yigit’in de bunu ogrendigini gorebiliyordur.

Bir cocuk kucumser bir ifadeyle “ Hic de bile! Yalanci! Senin nerden doktor ablan olcak ki? der. Yigit'in yuzu dusmustur.

Nefes’in gozleri kisilir. " Yalanci mi dedi o?" Nefes sevimsiz cocuga donup “ Ablacigim gel bakalim sen buraya!” der. Cocuk gelir. Cuzdanindan hastane kimligini cikartir. “ Okuma biliyorsun sen degil mi? Bak bakalim burada ne yaziyor? Oku bakalim!”

 Cocuk sevimsiz ifadesiyle Nefes’in yuzune bakiyordur “ Oku hadi !” diye yineler Nefes. “ Cocuk okur ‘ Nefes Zorlu..Doktor..Genel Cerrah”

Nefes cocuga doner “ Hah! Bir daha sakin Yigit’e yalanci deme tamam mi? Hadi simdi ozur dile bakalim Yigit’ten!”

Cocuk tirsarak “ Ozur dilerim Yigit!” der ve oradan kacar.

Geyigin icinden bir kaplan cikmistir.

Nefes Yigit’e egilir ve “ Biraz abarttim mi?” diye sorar..

Yigit Nefes’in yanaklarini tutar “ Eh biraz! ama olsun yaa o da gicigin teki zaten” der ve guler..

Nefes Yigit’in yanaklarindan oper “ Iyi dersler birtanem! Aksama seni Asiye Teyze’nle Osman Amca’n alacak tamam mi?” der.

Yigit “ Tamam!” deyip Nefes’e sarilir. Butun cocuklar onlari izliyordur.

Nefes cantasindan para cikartip Yigit’in cebine koyar. “ Canin ne isterse al tamam mi birtanem? Ama cok cikolata yok! Iyi sakla parani!”

Yigit parayi gorunce sevinir “Cok verdin ya Nefes Abla, sagol! “ deyip sarilip, oper.

Nefes cikarken biraz evvelki sevimsiz cocuga seslenir “ Pist delikanli!”. Cocuk bakar. Nefes yuzunde buz gibi bir ifadeyle iki parmagini gozune goturdukten sonra cocuga dogru uzatir “ Gozum ustunde!” der ve cikar. Nefes Reis’in Yigit’ine kimse yalanci diyemez!

Nefes ise gittiginde ayaklari otomatik olarak onu Tahir’in odasina goturur. Odaya gelip de odanin bos oldugunu gorunce icine bir huzun coker. Kendi kendine “ Koskoca 1 yil! Gece nobetlerinde senin yokluguna alismak zaman alacak Tahir” der.

O sirada telefonuna Tahir’den mesaj gelir.

               Tahir: Yigit’I sag salim biraktin mi okula?

Nefes: Evet. Sinifina girip, arkadaslariyla da ufak bir sohbet ettim. Yarin ogretmeniyle de konusacagim.
Tahir: Yarin ben de seninle gelecegim. Kendim de gormek istiyorum.

Nefes icinden guler. Tahir 1.90’lik boyuyla sinifa girdiginde cocuklarin yuzunun alacagi hali tahmin edebiliyordur.

Nefes: Bence de gelmen iyi olur! Cocuklar da seni bir gorsunler! Ben simdi vizite cikiyorum. Sonra konusuruz.

Tahir: Kolay gelsin! Aksama gec kalma! 😊

Nefes gozlerini devirir.

Nefes Mithat’I arar ve gelen telefondan bahseder. Mithat iyiden iyiye endiselenmeye baslamistir.

Mithat: Nefes, Istanbul Emniyet’ten haber bekliyorum. Bir sey duyar duymaz seni arayacagim ama bu arada Tahir’e birsey olacak diye merak etme, Kaleliler bos degildir, hele Tahir.” der.

Nefes: “ Tamam Mithat Abi! Benim yuzumden kimseye zarar gelmesini istemiyorum. Ozellikle Tahir’e. O yuzden mesafe koymak zorundayim. Su an Yigit yuzunden ugruyorum ama daha sonra Kaleli Konaga gitmeyi pek dusunmuyorum. Bu manyagin ilgisini Tahir’in ve Kalelilerin ustunden cekmek zorundayim” der.

Mithat: Haklisin Nefes! Tekrar konusuruz. Birsey olursa saat kac olursa olsun ara tamam mi?

Nefes: Tamam Mithat Abi, cok sagol!

Nefes islerinin basina doner. Hasta vizitleri, yeni hastalarin rontgenleri, tahlilleri derken kendini mesgul ediyordur.
Nefes’in pesinde olan Murat caktirmadan Nefes’I izliyor ve abisine duzenli mesaj atiyordur.

               Murat: Nefes vizitini yapti, yemege gitti, simdi odasinda. Gelen giden yok, rahat ol abi!

               Tahir: Tamamdir. Hastane’den cikinca bana haber ver.

               Murat: Tamam abi!

O siralarda Nefes’in evine ferforjeciler gelmis demirleri takiyordur. Ev adeta bir hapishane gibi demirleniyordur. Fatih ustalarin basina gitmis onlarla sohbet edip, yamuk bir durum olup olmadigini anlamaya calisiyordur.

O sirada Mercan arabasiyla gelir ve elinde pide paketleriyle iner. Iscilere pide getirmistir.

Mercan: Fatih hayrola?

Fatih: Naber Mercan, napaysun?

Mercan: Ne isin var burada?

Fatih: Ben de saga ayni soruyu sorayim Mercan. Ne is?

Mercan ” Nefes’in evine ferforje takiliyor, bende anahtari var. Rica etti benden, ben de iscilere yemek getirmeye geldim.  Asil sen hayirdur?

Fatih: Gorev diyelim.

Mercan anlamistir “ Ogrendiniz mi?”

Fatih: Ogrendik tabii…Kesik tavuklari, cicekleri…

Mercan: Ne cicegi? Cicek de mi var?

Fatih: Herif Nefes’in odasina cicek yollamis ozur dilerim askim diye, bilmiymisin?

Mercan: “Nefes bahsetmedi” der. E Nefes mi yolladi seni?

Fatih: Abim yolladi! Bak Nefes’in haberi yok, sakin beni gomsilemeysun Mercan. Biz bu isi Nefes’I rahatsiz etmeden yapiyoruz! Bak sakin dedum ha!”

Mercan dusunur. Nefes bilse asla izin vermezdi ama Nefes’in evinin onunde birilerinin koruma olarak durmasi su an icin hic de fena fikir degil. Baksana adam cicek de yollamis . Kimbilir nerede bu it? Diye dusunur.

Mercan: Tamam Fatih! Benden sir cikmaz! Ama bunlar babamin adamlari, sen durma burada. Bir enayilik sezersem ben bakarim icabina.

Fatih: Yoook! Gideyum da abim topuguma siksun. Yok canim! Buradayim ben!”

Mercan: E o zaman gel iceri de birseyler ye hadi. Hem adamlarin yemegini vermem icin bana yardim edersin.

Fatih: Tamam..Iceriden de gozlerum ben iscileri “ der ve son  bir defa etrafini kolacan ederek iceri girer.

Nefes’in etrafi dort bir koldan sarilmistir. Murat yakininda nobette, Fatih evinde nobette, Tahir kumanda merkezi gibi elinde telefon nobette, Mithat karakolda bilgi almaya calisirken nobette..Herkes nobettedir.

Nefes islerini halleder ve hastane’den cikmak icin hazirlanmaya baslar. Yigit’e hediye almistir ama Balim’a da almak istiyordur. Bir alisveris merkezine gidip ona ust bas almak ister. Balim cok tatli bir kizdir, Yigit’e de cok yakin davranmistir. O cocugu da sevindirmek lazim diye dusunur ve hastane’den cikar.

Tahir evde Selin Hanim’la gunluk terapisini yapmis biraz yorgun bir halde bahcede oturuyordur. Cok yakinda tazi gibi kosacagim der kendi kendine…Selin Hanim’in su havuz terapileri de hele bir bitsin Tahir yine firtina gibi olacaktir.

Asiye, Osman Hoca ve Yigit okuldan gelmistir. Yigit kosturarak Tahir’e gelir.

Yigit” Tahir Abiiiim!”

Tahir ayaga kalkip Yigit’I kucagina alir. “ Aslanim benim! Cok ozledim seni!” Anlat bakalim naptin okulda?”

Yigit heyecanla Nefes’in sabah yaptigini anlatmaya baslar.

Tahir hayretle Yigit’I dinliyordur “Ne etti dedun?”

Yigit: Bak boole iki parmagini gozune goturdu sonra gicik Furkan’a cevirdi ve “Gozum ustune! dedi”

Tahir duyduklarina inanamiyordur. Nefes resmen bacak kadar cocuga racon kesmistir.

Tahir gulmeye baslar “ Oyy nenem! Ee saga sonra bisi dedi mi bu Furkan?

Yigit: Yok ya! Diyebilir mi? Tirsti benden…Uuuuu! Ne havam oldu sinifta var yaa! Bi gun de sen gelsen accayip havam olur benim haa! O zaman kimse giciklik yapamaz bana!”

Tahir bu yeni bickin Yigit’e cok guler..” Tamam Ula! Soz yarin geliryrim! “

Yigit “ Yasasiiiin! Denizden Gelen Kaplan geliyooo! Kimse benimle ugrasamicak artik yaa!”

Tahir'in gozleri dolar. Icinden Oglumu alicam Ula! Hemen alicam! Ne gerekiyorsa yapip alicam! diye dusunur.

Tahir: Unutma Yigidim! Ay Isiginda Uluyan Kurt en guclu savasci! Tamam mi?”

Yigit: Tamaaam! der ve Tahir’in kucagindan atlar.

Asiye disariya kurabiye ve limonatayla cikmistir “ Yigiiiit! Baliiim! Hadi gelin yiyin!” der.

O sirada Mustafa Tahir’in pikapiyla evin onune ceker. Inip bagaja gecer ve icinden elektrikli sandalye indirir ve eve itmeye baslar.

Tahir ayaga kalkarak “ Buldun ha! Aslan Galeli seni! “diyerek sevinir.

Mustafa : “ 2 saat icinde elimi ayagima doladun ula! Sorduk sorusturduk bizim tayfa’dan Kenan’in dedesinin varmus. Adamcuk zaten bi yere pek cikmaamis. Saga verduler bu geceluk sagolsunlar! Ben de gaptum getudum!”

Tahir akulu sandalye’ye biner ve “ Nassi calisiyi?” bu diye sorar. Mustafa “ Aha buraya basicin..Aha bu gaz, bu fren..Hepsi direksiyondan”

Tahir akulu arabaya oturur ve bir ileri bir geri gitmeye baslar. Balim ve Yigit hemen yanina kosar. “Biz de bincez, biz dee!”

Tahir: Siz simdi yiyin kurabiyelerinizi, ben ikinizi de bindiricem!”

Tahir akulu arabayla bahcede tur atmaya baslar. “ Abi! Bunun sarji var mi?”

Mustafa “ Sarzi var ama ben gelirken benzincide durdum, elektrikli araba sarzinda yine sarz ettum, fulledum oni.” der.

Nefes pesinde Murat’la alisveris merkezinde dolasip Balim’a hediye bakiyordur. Gezerken bir magaza gorup girer ve 8 yas kiz cocuguna gore, lacivert beyaz renklerde denizci motifli, mini bir elbise alir. Cocukken Perus Nefes’e bir bayramda lacivert, beyaz, kirmizi renklerde denizci yaka, etegi pileli mini bir elbise almis, altina dantel kenarli konc coraplari ve kirmizi bilekten bagli ayakkabilar giydirmis, sacini at kuyrugu yaparak kirmizi fiyonk tokasini takmistir. Nefes o eski gunleri neseyle aniyordur. “ Bu elbise Balim’a cok yakisacak” der.

Nefes Balim’in hediyesini aldiktan sonra magaza’dan cikar ve bir ayakkabicinin vitrininde ince serit bantli, yuksek topuklu lame bir ayakkabi gorur. Iceri girip ayakkabiyi dener, alir ve cikar.

Nefes alisveris merkezinden cikmak uzereyken bir erkek giyim magazasinin vitrininde bir T-shirt gorur. T-shirt duz siyahtir ve onunde yuzunun yarisi siyah, yarisi beyaz bir kaplan motifi vardir. Nefes gulumseyerek iceri girer, T-Shirt’u alir ve cikar.

Murat Nefes’in bir erkek magazisina girmesine anlam veremez. Nefes paketlerle alisveris merkezinin otoparkina inip, arabasini alarak yola koyulur. Murat mesafesini koruyarak onu takip ediyordur.

Nefes yoldan Mercan’I aramis, Mercan ferforjelerin takildigini soylemis, Fatih’in orada oldugunu hic caktirmamistir. Nefes rahat bir nefes alir. Artik rahatlikla evine gidebilecektir.

Nefes Kaleli konagina arabayla girdiginde Tahir’in bir elektrikli araba ustunde, kucaginda Yigitle birlikte gezdigini gorur ve arabayi park eder.

Yigit: “Daha hizli sur Tahir Abiiii! Ay Isiginda Uluyan Kurt geliyoooo! “diye neseyle bagiriyordur.

Nefes bagajdan paketleri alir ve elektrikli arabayla dibine kadar gelen bu ikiliye “ Bu ne boyle? ” diye sorar.

Yigit hemen atilir :” Nefes Abla! Tahir abimin artik arabasi var! Bu aksam Lunapark’a o da bizimle birlikte gelcek ya!” der.

Nefes Tahir’e yan gozle bakarak“ Yaa! Oyle mi?’ Aman ne guzel!” deyip Yigit’I oper.

Tahir : “Hosgeldin Nefes! Yeni arabami begendin mi?”

Nefes : “Dedigini yaptin ha? “der. Tahir hinlikle siritiyordur.

Nefes Balim’a seslenir. Balim kosarak gelir. “ Guzelim, ben sana ufak bi hediye aldim bakalim begenecekmisin?” der. Balim cok mutlu olmustur.

Asiye : “Nefes ne zahmet ettin ya! Sagolasun! “ der. Balim paketi acar ve icinden cikan elbiseyi ustune tutar. Elbiseyi cok begenmistir. “ Nefes Ablaaam! “ diyerek Nefes’e kosar. Nefes Balim’I oper koklar ve “Haydi prenses, git giy bakalim nasil olmus. “der.

Tahir kucaginda Yigit’le Nefes’in yanina gelir ve “Balim’I da unutmamissin, sagol!” der.

Nefes: “ Unutmadigim sadece o degil Kaplan Bey! “diyerek elindeki paketi Tahir’e uzatir. “ Yigit, hadi birtanem in biraz ” der ve Yigit’I arabadan alir. Yigit “ Hiyaaaa! “diye kosarak bahceye gider…

Tahir: Sen baga hediye mi aldin? Diye sorar. Bugune kadar hediyeleri hep Tahir almistir. Ilk defa Nefes ona hediye aliyordur.

Tahir paketi alip acar ve T-Shirt’u cikartir. Kaplan motifini gorunce yuzu guler. Nefes’e donerek “Cok guzelmis!” der. “ Sagol Nefes! Ben iceri gecip sunu bi giyeyim”.

Nefes: “E giy simdi iste” der. Nefes doktordur. Tahir’in vucudunu zaten gormustur. Bundan dolayi kac goc olabilecegi aklina bile gelmiyordur.

Tahir: “Yani simdi senin onunde, herkesin onunde ayip olur! “der cekinerek.

Nefes guler “ Pardon ya! Haklisin ama Tahir ben zaten senin her yerini gordum ki!” der.

Tahir kizarir “ Ne diysin sen yaa! Ne…Nassi? Nasil yani her yerimi gordun sen?”

Tahir’in kizarmasi Nefes’in hosuna gitmistir, gulerek “ Hatirlarsan, seni ameliyat ettim.” der.

Tahir kipkirmizi olmustur. Uste cikmaya calisir “ Ya o baska bu baska simdi..Hayde ben iceri gireyrum. Haydeee!..Haydee! ” deyip elektrikli arabasiyla “Zzzzzzzz!” sesleri cikartarak ilerler. Nefes arkada kopmus guluyordur.

Tahir arkaya bagirir : “Duyiyrim gulme! Gulmee!” 

Tahir giderken kendi kendine Kocandim da bi sirtini gordum, doktorumsun masallah her bi yerimin haritasini cikartmissin! diye soyleniyordur.

Nefes “ Ya Tahir Efendi! Oyle degil boyle utandirilir!” diye gulerken Murat arabayla park yerine ceker. Arkasindan hemen Fatih gelir. 10 dk icinde Saniye Hanim dahil tum aile kapida hazir bekliyordur. Tahir yeni t-shirt’u icinde cok hos gorunuyordur.

Nefes icinden “ Iyi ki de 2 kadin, 2 cocuk gidecektik ha! Kaleli’lerle baga hayirlu basarilar” der gulerek.

Herkes arabalara dolusur. Tahir yan arabadadir. Nefes Asiye, Yigit ve Balim’I almis, yolda radyoda muzigi acmis bagris cagris sarki soyleyerek gidiyorlardir. Asiye yuksek perdeden, guzel sesiyle arabayi inletiyordur.

“Ayrı iklimsin ne çare
Ben sana vurgun biçare
Sarardım soldum hasretinle
Ayrı iklimsin apayrı
Sert, soğuk, mağrur, sevdalı
Kavrulur yanarım ben yine “( Yildiz Tilbe – Yalniz Cicek)

Arkadan gelen Mustafa ve Tahir, onde eller kollar havada giden bu kadinlari gulerek izliyordur.

Hep birlikte sarkilar soyleyerek Lunapark’a varirlar, biletlerini alip iceri girerler. Tahir elektrikli arabasiyla cok havalidir. Kucagina Yigit’I oturtmus, arkasinda Balim ayaktayken, hep birlikte ilerlerler. Yigit heyecan icinde zip zip zipliyordur. 

Nefes ona ve Balim’a pamuk seker almis, cocuklar da pamuk sekeri agizlariyla degil, yuzleriyle yemistir. Asiye deneyimli bir anne olarak hemen cantasindan islak mendilleri cikartip, cocuklarin agzini, yuzunu, ellerini temizlemistir. Cocuklar once atli karinca’ya binmek ister.

Nefes: “Tamam, hep birlikte biniyoruz” der. Yigit’I bir atin ustune oturtur, Balim’I digerinin ustune. Yigit’e “Yigitcigim, siki tutun, ben hemen yanindayim” der. Nefes arkasini dondugunde Tahir’in tepesinde dikildigini gorur.

Tahir: “Hayde bakalim! Herkes atlarina! Ay Isiginda Uluyan Kurt hazirmisin?”

Yigit: Haziriiiim!” diye bagirir.

Atli karinca muzikle donmeye baslar. Yigit o hep hayalini kurdugu atinda digidik digidik gidiyordur. Yanidaki atta Balim ellerini havaya kaldirmis neseli cigliklar atiyordur. Nefes ve Tahir hemen arkalarindaki atlarda gulerek cocuklari izliyordur. Tahir Nefes’I gulerek izlerken  Nefes bambaska guzel diye dusunur. Ayni Nefes’tir ama yarasiz beresiz, neseli, hep gormek istedigi Nefes’tir. Onunde oglu, yaninda sevdigiyle Tahir o an yine cok mutludur.

Atli Karinca’dan indikten sonra cocuklar Balerin’e binmek ister ve yetiskinlerle cocuklar arasinda ufak bir muzakere gerceklesir.

Asiye: Balim siz ufaksiniz, sizi almazlar!

Balim: Yaa! Nerden biliyorsun anne ya? Bineriz biz!

Mustafa: Balim babacum o tehlikeli bak almazlar ufaklari, gel hayde baska seye bindirek sizi.

Yigit Nefes’e yapisir “ Nefes Ablaaa! Nooooluuur yaa! Nooolur!” deyip, tabiri caizse, gercekten uluyordur!

Nefes Yigit’e gulerek bakip “ Uluma baga!” der.

Tahir “ Ne aglatiyorsunuz ya cocuklari? Gel aslanim bindiririm ben seni!” der.

Nefes Tahir’e gozlerini acarak “ Ya Tahir, almiyorlarmis iste!” der.

Tahir Nefes’in yalan soyledigini adi gibi biliyordur ama Balerin o yastaki cocuklar icin gercekten de fazla hizlidir.

Tahir: “ Aslanim Geyik Hanim hakli galiba. Bosver daa! Gel donme dolaba binelim der”

Cocuklar hemen “Gideliiiim!” diye  ve herkes icinden bir “Ohh!” ceker. Gun kurtulmustur.

Donme Dolap’a Tahir, Nefes ve Yigit birlikte binerler. Yigit Tahir ve Nefes’in arasinda oturmus, ikisinin de elini tutmus nese icinde cigliklar atiyordur. Tahir Nefes’ine ve Yigit’ine bakip icinden habire sukur cekerken Nefes Tahir ve Yigit’e bakip “ Hosgeldiniz hayatimin yeni erkekleri” diyordur.

Donme Dolap’tan indikten sonra cocuklar elma sekeri ister, buyukler hep bir agizdan “ Yemekten once olmaz!” der ve atis poligonuna dogru yol alirlar. Yigit orada kocaman bir ayicik gormustur. Gozleri buyumus, heyecanla ayiya bakiyordur.

Nefes: “ Cok mu begendin ayicigi?

Yigit basini sallar. “ Cok buyukmus!”

Nefes “Yigitcim bak karsidaki lobutlar var ya hani, onlarin hepsini vurursak aliyoruz onu”der.

Tahir arabasindan kalkar, poligona yaklasir ve gorevliye “ Silahi ver aslanim!” der.

Tahir silahi eline alir, Yigit’e goz kirpar ve vurmaya baslar…1..Yigit heyecanla el cirpiyordur…2…3….4…Tahir sektirmeden hepsini vuruyordur. Yigit’in gozleri heyecanla buyumus yerinde zipliyordur. 5….6..7 Tahir hepsini vurmustur. Gorevli ayicigi Tahir’e uzatir.

Tahir Yigit’e boyundan buyuk ayicigi verirken “Kazandik Aslanim! Ay Isiginda Uluyan Kurt hep kazanir!” der.

Yigit sevincle Tahir’in boynuna atlar. “Tahir Abi bu benim en mutlu gunum!” dedikten sonra bir elini sarilmak icin Nefes'e uzatir. Nefes de geldiginde Yigit her ikisine birden sarilip yanaklarindan oper. Tahir Nefes'in gozlerine o bildik sevgi ve mutlulukla bakiyordur. Onlar yine bir aile gibidir!

Oradaki herkesin gozleri dolmustur. Murat Yigit’I kucagina alir ve “ Gel bakalim Yigido! Seninle gidip baska oyuncaklara bakalim!”

Murat Yigit'i ve Balim'i oyuncaklara gotururken grubun korumasi Fatih surekli etrafini kesiyordur. Fatih'in uzerinde yine silah vardir. Mustafa Fatih'e goz kirpar. Fatih basini "Her sey yolunda anlaminda" sallar.

Nefes Tahir’e hayretle bakiyordur. 

Tahir gulumser “Noldi?"

Nefes:” Bravo! Cok etkileyiciydin! Nasil vurdun hepsini?” diye sorar gulumseyerek.

Tahir: Ee! Olacak o kadar! Senin gibi bizim de bir kac hunerimiz var! “ deyip goz kirpar. Tahir'in huner skalasinin bayagi genis oldugunu Nefes henuz bilmiyordur.

Lunapark’tan sonra cocuklar elbette hamburger istemistir. Yigit hayatinda sadece iki kez yedigi hamburger’I cenesinden ketcap akitarak yerden Tahir onun cenesini peceteyle siliyordur. Saniye agzina patates kizartmalarini tikarken “ Evde de yapiiz biz bunu ama burdakini bulunca masallah tepesine ususilier!” diyordur.


Donus yolunda Balim ve kucaginda ayicigiyla Yigit arka koltukta sizmis, Asiye ve Nefes sohbet ediyordur.

Asiye: Guzum bu gece de galsan!

Nefes: Asiye Abla kalamam. Evime donmem lazim artik. Sagolun beni agirladiniz, Yigit’e yuvanizi actiniz..Siz elinizden gelenin fazlasini yaptiniz, ama artik benim de evime donmem lazim” der.

Asiye endisledir. “ Nefes, bu adam seni bi daha rahatsiz ettu mi?” diye sorar.

Nefes’in bu sefer Asiye’ye hic bir sey soylemeye niyeti yoktur.

Nefes: “ Hayir, etmedi! Hem sen merak etme, Mithat Abi pesinde, o buralarda degil, korkma” der.

Asiye “ Nefes, sen da anlamissundur ki Tahir’in bu isin pesini birakmaga niyeti yok guzum! Bak ben ettim birsey soyledim ama Tahir saga ve Yigit’e bambaska gozle bakiyi! Onu bizim durdurmamiz imkansiz ha buna bil isterum” der.

Nefes: Asiye Abla, Tahir henuz iyilesme asamasinda. Yigit’e olan ilgisi, sevgisi beni cok mutlu ediyor ama ben iyilesmekte olan hastami bu islere bulastiramam. O yuzden onu mumkun oldugu kadar uzak tutacagim ve sen de bana yardim edeceksin”

Asiye: “ Nassu yardim edecem bi de baga! Tahir oyle kimsenin lafuna bakmaz Nefes! Gafasina goydugunu yapar ve seni gorumayi gafasina goymus o!”

Nefes: Valla bi yolunu bulacaksin Asiye Reis! Sen Tahir’in zarar gormesini istemezsin degil mi?

Asiye durur..” Yani istemem tabii ama senin de gormenu istemem be Nefes!

Nefes: “ Sen beni merak etme! Ben basimin caresine bakarim. Sen Tahir’I iyilestirmeye bak” der.

Hep beraber Kaleli Konagina varirlar. Murat kosup, uyuyan Yigit’I kucagina alir, Mustafa Balim’I alir, Asiye ayicigi alir ve herkes Nefes’e doner.

Nefes” Yarin sabah gelip Yigit'i okula goturecegim..Bavulumu iceriden alip, sonra gitmem lazim. Hepinize bu guzel aksam icin tesekkur ederim” der.

Tahir israrla “ Nefes gitme!” der.

Nefes Tahir’e donup “ Tahir ben iyiyim..Evime ferforjeler takildi, artik gitmem lazim, beni merak etme lutfen!” der.
Nefes iceri girip bavulunu alarak cikar, herkese iyi aksamlar dileyerek arabasina binip uzaklasir.

Tahir Fatih’ten ferforjelerin takildigini, Murat’tan ise gun boyu hic bir tehlike olmadigini ogrenmistir.

Tahir Fatih’e donup “ Hazir misin?” diye sorar. Fatih belindeki silahi kontrol ederek “ Gece nobetine hazurum komutanim!” der.

Fatih biraz bekleyip, arabasina binerek, Nefes’in arkasindan yola cikar. Tahir’in Yigit iyice sizana kadar onunla kalmasi gerekiyordur. Gecenin ilerleyen saatlerinde Murat onu Nefes’in evine goturecektir.

Nefes evine gelip ferforjelere bakarak “ Burasi da iyiden iyiye hapishane’ye donmus” der. Mercan o gun cok iyi is cikartmistir. Mercan’I arayip tesekkur eder ve gelen telefondan ona da bahsetmez.

Telefonu calar. Arayan Mithat’dir.

Mithat: Nefes gece gece aradim kusura bakma ama sana haberlerim var.

Nefes: Onemli degil Mithat Abi. Dinliyorum.

Mithat: Su senin Murat Sonmez’I bugun Emniyet’e cekmisler. Adam Istanbul’da. Hastane’de karsina ciktigi gun Trabzon’da oldugunu inkar etmis ancak arkadaslar o tarihteki Trabzon ucak biletini gostermisler ve bir aciklama yapamamis. Bu adam gecen hafta bir is icin Rize’deymis. Rize’ye otobusle gelmis. Otel faturalarini gostermis. Rize’den Trabzon’a gelip, evine girip tavugu birakip cikmis olmasi hala muhtemel. Biz Trabzon ve Surmene’deki butun otellerden bilgi istedik. Gectigimiz hafta hic birinde o TC kimlik numarasina sahip bir Murat Sonmez kalmamis. Bu adamin sahte isimle otelde kalmasi veya Surmene’de bir ev tutmus olmasi da mumkun.

Nefes: Anliyorum, peki simdi ne olacak ? Bu manyak elini kolunu sallaya sallaya mi dolasacak?

Mithat: Arkadaslar bu gece kendisini Emniyet’te tutacaklar. Hastane’de karsina ciktigi gun Trabzon’da oldugunu inkar edip polise yalan soyledigi icin hala supheli konumunda ama maalesef bunun haricinde elimizde baska bir sey yok. Elimizde parmak izi olmadigi icin bu adami haneye tecavuz ve tehditle suclayamiyoruz. Bu gece Emniyet’te tutup birakirlar ancak tekrar ifadesine basvuracaklarini soyleyip sehri terk etmesini engelleyebilirler. Zaten bu aksam biraz korkutmuslar. Dilerim bu manyak bir daha karsina cikmaz. Emniyet takipte olacak..Sen de bu gece artik iyi ve rahat bir uyku uyu Nefes. Gelmis gecmis olsun!

Nefes derin bir nefes alir “ Mithat Abi, cok tesekkur ederim! Icim biraz olsun rahatladi. Sayende rahat bir nefes aldim.

Mithat: Rica ederim Nefes..Yine konusuruz oldu mu?

Nefes: Tamam Mithat Abi, tekrar tesekkurler, iyi geceler.

Nefes telefonu kapattiktan sonra arkasina yaslanip gozlerini kapatir. Adam Istanbul’dadir. Belki bu tehlike henuz kalkmamistir ama en azindan simdilik guvendedir.

Hemen sevincle Mercan’a mesaj atar ve iyi haberi verir. Mercan da cok sevinmistir.

Nefes bu guzel haberi kutlamak icin mutfaga giderek kendisine bir Turk kahvesi yapar, isiklari kapatir ve artik her yeri demirle sarili balkona gecip oturur. Muzik acar. Muzik onu dinlendirecektir.

Oturdugu mahalle guvenlidir. Su ana kadar hic kimsenin basina boyle bir sey gelmemistir. Nefes’in de ilk defa geliyordur. Umarim bu sondur diye dusunur.

Nefes gecenin coken karanliginda bir arabanin farlarini kapattigini gorur ama ustunde durmaz. Arabada Fatih karanlikta oturmus eve yaklasan olup olmayacagini izliyordur.

Evin onunden bir cift gecip gitmis, yasli bir adam bastonuna dayanarak yan apartmana girmis ama baska hic bir sey olmamistir. Gerci saat hala cok gec degildir ama ortada da sakat bir durum yoktur.

Fatih Tahir’I arar.

               Fatih: Abi, asayis berkemal. Sen yat bu aksam hic gelme!”

               Tahir: “15 dk’ya oradayim”

Tahir gercekten de 15 dk. Sonra Murat’la birlikte oradadir.

Arabadan iner ve yavasca yuruyerek Nefes’in evinin onune gelir. Nefes’in evinde isiklar kapalidir. Arabadan inip Nefes’in evinin etrafini dolasmaya baslar. Tahir balkonun onune geldiginde Nefes karanlikta oturuyordur. Tahir balkon demirlerine yaklasip iceriye bakar. Nefes birdenbire evinin onune gelen bu karaltiyi gorunce ciglik cigliga bagirarak elindeki kahve fincanini adama firlatir.

Tahir : “Aaahhh!”

Nefes “ Hirsiz vaaar! Poliiiis! Yetisin hirsiz vaaar!”

Tahir ” Nefes! Bagirma kuyrugu kesik danalar gibi! Benim! Tahir!”

Nefes hemen isiklari acar ve o an Tahir’I gorur “ Tahir! Napiyorsun ya sen burada? Deli misin nesin odumu patlattin!”

Tahir kafasina yedigi fincandan dolayi basini ovusturuyordur “ Kapat su isiklari, yerimizi belli ediysin! Elalem gorecek, laf cikacak. Asil sen deli misin kizim? Ne kafama fincan firlatiysin sen be!”

Nefes isiklari kapatir. “ Ya afedersin ama sen zeka salak misin acaba Tahir? Gece vakti ne yapiyorsun balkonumun onunde hirsiz gibi ?”

Fatih ve Murat bu ikilinin atismasina kopmus, arabaya kapanmis, guluyordur.

Fatih: Nefes abimin canina okuyacak!”

Murat: Ahahaha! Abimin gafasina fincan firlatti! Ahahaha!

Tahir Nefes’e diklenir “ Senin ne isin var gece vakti balkonda? Disarida bi sapik geziyi ve Nefes Hanim balkonda kahve keyfi yapiyi oyle mi? Hey Masallah! Heeey Masallah!”

Nefes” Tahir bagirma lutfen, komsulari basima toplayacaksin. Gitsene sen ya!”

Tahir balkon demirlerine yapisir “ Baga bak! Benim ayarimla oynama, getirtme beni oraya! Seni merak etmesem burada isim ne?”

Nefes” Bana bak Yalanci Efe! Kes atarlanmayi! Ararim polisi aldiririm seni buradan!... Hem kiminle geldin sen? “ deyip basini cevirdiginde ileride gulmekten kirilan Fatih ve Murat’I gorur.

Nefes gozlerini devirir “ Senin derdin mi yok be adam? Senin iyilesmen, ayaga kalkman lazimken gece vakti hirsiz gibi geziyorsun. Telefon diye birsey var Tahir! Biliymisin? Telefon! Ariyorsun, karsi taraf da cevap veriyor, nasil oldugunu soyluyor sana!"

Tahir “ Devirme o gozlerini baga Nefes! Biliysin ki ayar oliyrim! Senden durum raporu istesem arardum ama ben o raporu zaten Fatih’ten aliyrim!

Nefes'in tepesinin tasi atmaya baslamistir “ Neee? Sen pesime Fatih’I mi taktin? Ya senin bu cocuklara hic aciman falan yok mu? Emir er’in gibi gece vakti nobete dikiyorsun!

Tahir kendini savunmaya gecer “ Iyi olup olmadigini bilmem lazimdu!”

Nefes” Iyiyim..Iyiydim! Sen gelene kadar sahaneydim! Sagol, geldin odumu patlattin!”

Tahir: “Tamam uzatma da! Hadi gir iceri!” Tahir hala basini ovusturuyordur.

Tahir'in basini ovusturdugunu gorunce Nefes’in sinirleri bozulur ve gulmeye baslar.

Tahir: Noldi yine, ne guliysin?

Nefes: Sen adama 1 yil bak, komadan ciksin diye dua et sonra git kafasini yar! Ahahahaha! Ay sinirlerim bozuldu!”

Tahir “ Aramiza hosgeldin! Hadi gec iceri, buradayim ben!”

Nefes : Benim daha iyi bir fikrim var. Kapiyi aciyorum, iceri gel..Sana bir kahve yapayim da odeselim..Ayrica Mithat Abi aradi guzel haberler var.

Tahir birden sevinir ama cekinerek.“Ya simdi geleyim ama ayip olmasin mahalleye karsi boyle bekar kadinin evine girmek ? diye sorar ( Osman Hoca'nin kapisinda yatarken kizi cok dusunuyordun degil mi Tahir? 😉)

Kisik bir sesle “Eh! Trabzon’a geldigimden beri ilk kez eve bir erkek girecek ama napalim beni buna sen mecbur ettin! Olmaz bir sey, bir kahve icip kalkacaksin” der.

Tahir siritir: “Ha yani daha once kimse gelmedi, ben ilkim oyle mi?”

Nefes basini sallar “ Ooof Galeli! Isimiz var seninle! Hadi gec aciyorum kapiyi.

Tahir Murat ve Fatih’e kahve icmek icin iceri girecegini soylediginde ikisi de gulmelerini durduramiyordur.

Fatih: “Hayirlu Basarular Abi”

Murat: “Uuuuuh! Disaridan yetmedi, yakin markaj diysin! “

Tahir “ Ula civimayin! Bekleyin burada!”

Fatih: Tamam Kaptan! Merak etme, tayfa nobette!

Murat Tahir'in arkasindan  "...vee Kaplan avina yavas yavas yaklasmaktadur.." der ve Fatih " Ama bu geyigin penceleri vardur!.." diyerek devam eder..Yangazlik forever! 😜

Nefes gulumseyerek Tahir’e kapiyi acar. Tahir esikte durup Nefes’e bakar.

Nefes tatli sesiyle “Hosgeldin!” der.

Tahir : “Hosbuldum!” der. Hala Nefes’e bakiyordur. Nefes’I yine ona kapiyi acmistir.

Nefes: Gecsene iceri, kapida kaldin.

Tahir gulumseyerek iceri gecer.

Nefes: Sen salona gec otur, ben kahveleri yapip getiriyorum.

Tahir Nefes’in salonunda etrafina bakinmaya baslar. Acik gri 3lu L koltuk, kosede uzerine beyaz koyun postu atilmis siyah deri’den bir lounge sandalyesi, yerde buyuk gri beyaz baklava desenli modern bir hali, duvarda TV, hemen altinda beyaz uzun TV sehpasi, karsi duvarda boydan boya beyaz bir kitaplik, beyaz yemek masasi takimi, acik gri sandalyeler ve masanin ustunde buyuk modern bir lamba asilidir. Tahir duvarda asili fotograflari gormek icin yaklasir.

Nefes’in mezuniyet fotolari, ailecek gidildigi belli olan bir dugun fotosu, Nefes’in bir yatta gulerken cekilmis fotosu..London Big Eye manzarali bir fotograf, Roma’daki Trevi cesmesi onunde cekilmis baska bir fotograf..Teyzesi ve abisiyle aile portreleri..Nefes’in yurtdisi’ndaki bir kongrede meslektaslariyla cektirdigi  bir fotograf. Nefes butun fotograflarda guluyordur.

Tahir cigerini bildigi Nefes kisilk olarak ayni Nefes’tir ama bu Nefes bambaska donanimlara sahip bir Nefes’tir. 16 yasinda Vedat’a satilmasa okuyup olacagi Nefes’tir bu.

Tahir koltuga oturur ve “ Acaba sen bu Nefes’e yetebilecek misin Tahir?” diye dusunur. Kendi ataerkil ve klasik aile duzenine uygun biri degildir bu Nefes. Trabzon’a bile uygun degildir. Bu genc, donanimli ve modern kadin aslinda belki Avrupa’da calisip, yasamasi gereken biridir. Tahir’e ihtiyaci yoktur, yarasi, beresi yoktur. Elinde meslegi, guzel bir hayati vardir. “ Nefes’I tekrar elde etsem, elimde nasil ve ne kadar tutabilirim ki? Ya bir gun buradan da benden de sikilirsa” diye dusunur. Tahir boylesi umitsiz dusunceler icindeyken Nefes elinde tepsiyle iceri girer. Tepside 4 kahve fincani vardir.

Nefes: “Tahir, Murat'i arasana, balkona gelsin de kahvelerini vereyim.” der.

Tahir Murat’I arar, Murat balkonun altina gelip kahveleri alir.

Murat: “Eline saglik Nefes! Su saatte ilac gibi gelecek valla. Napiy seninki, uslu uslu oturiyi mi? deyip guler.

Nefes guler “ Benimki? Ilahi Murat! Hadi size afiyet olsun! Fincanlari balkona birakirsiniz.”

Nefes iceri gecer ve Spotify’dan muzik acar. Tahir gikini cikartmadan oturmus Nefes’e bakiyordur.

Nefes: “ Kahveni begendin mi?”

Tahir daldigi dusuncelerden cikar “ Hah? Evet, eline saglik!”

Nefes Mithat’la olan gorusmesini anlatir Tahir’e. Yarin da abisini arayip durumdan bahsedecegini, abisinin cok fazla cevresi oldugunu ve bu adami polis takip etmese bile abisinin takip ettirebilecegini anlatir.

Tahir sevinmistir. Nefes artik guvendedir. Ama peki simdi ne olacaktir? Tanidigi ilk gunden beri Nefes’I korumak pahasina olume dahi atlamis olan Tahir’e artik ihtiyac yoktur. Taburcu da olmustur. Kendisini nasil Nefes’in hayatinda tutacaktir? Birlikte Yigit’e abla, abilik edeceklerdir ama Yigit tek basina bu ikisini bir araya getiremeye yetecek midir? 

 Nefes’in belki Tahir’e ihtiyaci yoktur ama Tahir’in Nefes’e vardir..Her zaman da olmustur. Nefes’I bir baskasina kaptirmanin fikrine dahi tahammulu yokken peki ya o cekip giderse ne olacaktir? Tahir bu dusuncelerden siyrilmak icin sinirle basini sallar.

Nefes” Iyi misin Tahir?”

Tahir” Nefes sen neden Trabzon’dasin?”

Nefes “Anlamadim? Nasil neden?”

Tahir “ Su duvardaki fotograflara bak. Sen buraya ait degilsin! Istesen rahatlikla Istanbul’da calisirsin. Neden buradasin?”

Nefes:” Trabzon’da da cerraha ihtiyac var Tahir. “ der gulumseyerek.

Tahir alacagi cevaptan olumune korkmasina ragmen sorar ” Istanbul’a donmeyi dusuniymisin?”

Nefes “ Aslina bakarsan Istanbul’a donersem daha cok ameliyata girerim, daha cok insana faydam olur. Simdi sen de uyandin ve hizla iyilesiyorsun. Beni burada tutan pek bir sey yok ama..” der.

Tahir "Beni burada tutan pek bir sey yok" sozunu duyunca Nefes'in cumlesini bitirmesini beklemeden, sinirle ayaga kalkip, odani icinde yurumeye baslar.

Nefes ayaga kalkip Tahir’in koluna dokunur “ Tahir, iyi misin, n’oldu birden?” diye sorar.

Tahir aniden Nefes’e doner “ Gidemezsin! Birakmam!...Yigit var!..Burada seni sevenler var!..Ben varim!..Gidersen pesinden gelirdim ama Yigit’I almadan gelemem ve gelemezsem olurum!” diyerek laflari arka arkaya siralar.

Nefes saskinlikla “ Ya Tahir bak..!” der ama Tahir dinlemez.

Tahir” Biliyrim, cok farkliyiz! Biliyrim ben saga gore cok kaba, atarli, inatci bi adamim! Ama bu yurek senin icin olup, geberiyi Nefes! Bu Deli Tahir senin yoluna olur!” Tahir gozlerini Nefes’in gozlerine dikmis, askla bakiyordur.

Nefes ne yapacagini bilemez halde “ Tahir, sakin!” der. Tahir hayir anlaminda basini sallar ve devam eder.

Tahir “ Sen de baga karsi bos degilsin! Olsan beni opmezdin! Olsan dun kapi onunde sarildigimda beni iterdin!”

Nefes yutkunur “ Tahir..lu..lutfen bak simdi hic sirasi degil” der.

Tahir tutkuyla bakiyordur. Nefes’I belinden tutup kendisine ceker “ Ne kendini ne beni kandir! Sen de ben de cok iyi biliyriz ki bizim yollarimiz bosuna kesismedi ve ayrilmayacak! Tabii sen de istersen! Sen beni istedigin surece ben seni asla birakmam! Bu yurek hep senin sevdanla carpacak. Belki seni gicik edecegim, delirtecegim ama sen mutlu ol diye elimden geleni yaparim!  Bu Deli Tahir hep senin yoluna kurban olacak!” der ve uzanarak Nefes’in dudaklarina yumusak ama tutkulu bir opucuk kondurur.

Nefes kipirdayamiyordur. Tahir Nefes’In saclarini oksar ve Nefes’I birakir.

Tahir : “ Sen bu dediklerimi bi dusun, ben hep buradayim!” der ve kapidan cikmadan “ Kapini da kilitle!” der.

Nefes koltuga coker.

Diana Krall yumusak sesiyle “Just the Way You Are” I soyluyordur.

Don't go changing to try and please me
Never let me down before
Don't imagine you're too familiar
And I don't see you anymore...

I would not leave you in times of trouble
We never could have come this far
I took the good times
I'll take the bad times
I take you just the way you are...( Billy Joel / Just The Way You Are)



No comments:

Post a Comment

SAK Paralel Evren 43. Bolum -FINAL

Mustafa:" Oglum giprasmadan bi dur ya!" Tahir:" Vallaha bogaldum ha! Kravat baglamayi biliyrim abi, bi cek elini ya!...