Wednesday, June 27, 2018

SAk Paralel Evren 14. Bolum- SEN KAL O BANA YETER



Nefes: 3. eli oynayacagiz, hala pes etmiyorsun bakiyorum.

Tahir: Demirden korksak trene binmezduk Nefes Hanum!

Nefes: Ahaha! Borcun artiyor ha ona gore! Su ana kadar 2 gazoz borcun oldu bana naaber?.

Tahir: Tamam ula! Bu eli alan yemek ismarlar!

Nefes: Ohoo! Sen hastaneden cikacaksin da bana yemek ismarlayacaksin da, olme esegim olme!

Tahir guler “Ha cok eminsin yani kazanacaguna haa! Cenesini kaldirarak diklenir “Kizum ben saga ayup olmasun diye verdim 2 eli de..Ne de olsa ustumde onca hakkun var.”

Nefes dalga gecerek “Ya birak bu agizlari. 2 kere mars ettim seni ya! Pes!”

Tahir gulmeye baslar. Icinden Nefes’e sarilip doyasiya opmek geliyordur…Cok ozledim karimi ula, cok ozledim! diye dusunur. Nefes’in dibinde olup ona dokunamamak ayri bir iskence turudur. Olsun diye dusunur Tahir. Buna da sukur! O yanimda ya, o iyi ya!

Nefes: Miden nasil?

Tahir: Af buyur?

Nefes: Kati gidalara gectin artik, midene dokunan birsey oldu mu?

Tahir: Yoo!

Nefes: Su an ne yemek isterdin?

Tahir: Bi dusuneyum…Hamsi kusi!

Nefes: Onu gec, onun icin henuz erken. Baska?

Tahir: Balik Ekmek!

Nefes: Tamam! Kacirayim mi seni hastaneden? diye sorar gulumseyerek.

Tahir’in gozleri parlar..” Nasu?  Sen ciddi misun? Ha nasu yapacan sen oni?”

Nefes: Doktorun benim, hastaneden cikis imzan bana ait, ben seni cikartmak istersem beni kim durduracak ki? der ve goz kirpar. “ Senin bana yemek ismarlamani beklersek cok bekleriz Galeli! Gel bari yenilgiyi bastan kabul edeyim de ben gotureyim seni balik ekmek yemege” der ve guler.

Tahir cok mutlu olmustur. Karisiyla basbasa yemege gidecektir..Varsin balik ekmek olsun, yeter ki yaninda Nefesi olsun!Oyy neneeeem! E sen beni tek basuna koyamazsun ki sandalyeye? Nasul yuruycem ben?”

Nefes: Her seyin bir cozumu var, rahat ol Kaptan! Ben simdi Murat’I arayacagim, o gelecek seni hazirlayacak, sonra seni tekerlekli sandalyeye koyacagiz ve arabaya tasiyacagiz. Yanimiza da walker’ini alacagiz. Sonra ben balik ekmek alacagim, denize karsi yiyecegiz. Sen de buradan cikip biraz hava almis olacaksin. Nasil?

Tahir biraz bozulmustur: “Murat da mi gelii bizimlan?

Nefes: Yok o sadece hastabakici ama yazik gunahtir ona da gelirken bi balik ekmek yaptiririz dimi? Der gulerek.

Tahir 32 dis siritmaya baslar “ Tamam ula! “ Hemen telefonuna yapisir ve Murat’I arar “ Murat, cabuk gel yukaru!”

Murat: Noldi?

Tahir: Soru sorma da, gel haydeee! Haydeee!

Murat: Tamam da tamam.

Murat isik hiziyla odaya gelmistir. Tahir 32 dis siritiyordur. Nefes plani Murat’a anlatir. Murat siritmaya baslar, Nefes’e sessizce “ Hakikaten gaz almayi iyi biliymissin ha Nefes!” der. Nefes “Sss! Aramizda!”

Nefes: Ben cikayim, Murat seni hazirlasin, 15 dk sonra asagida bulusalim olur mu?

Nefes odasina giderken iceriden Tahir’in sesi geliyordur. “Nerde ula o parfum? Getidun mu yanunda? Para ver baga, hic para yok ustumde”

Nefes basini iki yana sallayarak guler “ Alem deliye ben akilliya hasret!”

15 dk sonra Tahir giyinmis, saclari taranmis ve mis kokar sekilde asagidadir. Nefes ve Murat Tahir’I tekerlekli sandalyeden indirip araba’ya yerlestirirler.

Nefes Murat’a doner “biz 1.5- 2 saate geliriz, sen de git keyfine bak olur mu? Merak etme bana emanet!”

Murat: “Buyuksun be Nefes!” der gulerek.

Nefes arabayla yola cikar ve yolda muzik acar. Tahir surekli Nefes’e bakiyordur. Araba kullanisina, virajlari alisina, yoldaki dikkatine. Nefes’in araba kullaniyor olmasi ona cok cekici geliyordur. Yol boyu Nefes’I izler. Liman’a gelmislerdir.

Nefes: Tahir, nereden alayim balik ekmegi?

Tahir: Dursun Abi’nin tekneden alalum..

Nefes : Tamamdir der ve Balikci Dursun’un teknesine yakin park eder.

Tahir hemen elini cebine atar ve para cikartir. “Nefes, balik ekmekler benden! Ben saga para odetmem!”

Nefes: Sok parani cebine lutfen! Bunlar benden olsun bu seferlik olur mu?

Tahir: Yoook! Olmaz! Al bu parayu!

Nefes: “Off Tahir! Her seyde inat etmek zorunda misin?”

Tahir bir an icin bos bulunup “Ha sanki bilmiysin gocani?” der. Nefes kalakalmis halde Tahir’e bakiyordur. Tahir utanir “Ben, sey.. Aklum hala eskiye gidii..Kusura bakma!”

Nefes : Bir sartla affederim. O parayi cebine sok!” der ve gulumseyerek arabadan iner.

Nefes arabaya 3 balik ekmekle donmustur. Arabaya binip poseti arkaya koyar.

Nefes: Eveeet! Nerede yiyelim? Burasi iyi mi?

Tahir’in aklinda cok ozel bir yer vardir. Madem ki Nefesiyle ilk defa disarida yemek yiyecektir, o zaman..

Tahir: Civra’ya cek!

Nefes: Hay Hay Tahir Kaptan! der gulerek.

Tahir de guluyordur..Tahir su an belki de hic olmadigi kadar huzurludur. Nefesiyle bas basa, agiz tadiyla bir yemek yiyecektir. Hem de onlarin yerinde, Civra’da.

Nefes arabayi Civra’ya ceker. “ Denize pek yakin degiliz ama bu seferlik boyle olsun” der.

Tahir arabanin kapisini acip deniz kokusunu icine ceker! Su an belki de Karadeniz’in dibindeyim ama varsin olsun be kokusuna kurban! diye dusunur.

Nefes arabanin arkasindan Tahir’in walker’ini alir ve Tahir’in arabadan inmesine yardimci olur. Tahir walker’iyla sabahtan beri zaten deli gibi bir asagi bir yukari yurumustur. Kivanc meselesine olan sinirini baska turlu atamiyordur.

Tahir walker’iyle yavas yavas yurumeye baslar. Nefes Tahir’I izliyor ve 3 gunde bu kadar yol katetmesine hayret ediyordur.

Nefes: Sen 15 gune tek basina yurursun! der gulerek ve yanina gidip kolundan tutar. “Iyi mi boyle?”

Tahir Nefes’e donup sevgi dolu gozlerle bakar ve “Cok iyi, cok!” der.

Nefes Tahir’I arabaya geri getirip arabanin kaputuna yaslanmasi icin yardimci olur. Tahir kaputun ustune oturur ve derin derin nefes alarak, Karadeniz’ini izlemeye baslar. Nefesiyle az mi gelmistir buraya? Az mi askini, isyanini haykirmistir Karadeniz’e…Karadeniz onun dert ortagi, yarasi ve sifasidir.

Nefes arkadan balik ekmekleri ve sulari alip Tahir’e verir.

Nefes: Afiyet olsun! Sana su aldim cunku su an baska bir sey icmen pek de iyi olmaz.

Tahir: Sagol, e hadi o zaman afiyet olsun bize.

Nefes Tahir’in yaninda kaputa yaslanir ve balik ekmeklerini yemege baslarlar. Yemek yerken gulusuyor, sohbet ediyorlardir. Bu deneyim her ikisi icin de yenidir aslinda.

Tahir Nefes’e universite anilarini anlatip onu gulduruyordur. Nefes teyzesinin taklidini yapiyor, Mercan’la olan maceralarini anlatiyordur. Ikisi de ilk defa normal bir muhabbet ediyorlardir ve cok keyiflidirler.

Tahir: “Nefes sen hangi tip fakultesini bitirdin?”

Nefes: Hacettepe Ingilizce Tip

Tahir: Vaay! Cok havalusun ha! Cok mu inekledin o okula girmek icin?

Nefes: Haha! Konusana bak! Senin bitirdigin okulu bitiren ya veli ya deli oluyor. Galiba sen 2.si olmussun der gulerek.

Tahir kahkaha atar “ Siz de az deli degulsunuz ha Doktor Hanum!”

Nefes: Yapma yaa! Nerden cikti o?

Tahir: Ben seni biliriiiim! der. Sende deli yuregi var!

 Tahir’in Doktor Nefes hakkinda bilmedigi cok sey vardir ve her ogrendigi sey cok hosuna gidiyordur. Nefes’in Cocuk Esirgeme Kurumu’na ve kadin siginma evlerine destek verdigini ogrenince cok sasirir..”Bir dunyada yarali ol, obur dunyada sifa veren” diye dusunur. Nefes ve Mercan’in bu hassasiyette olmalari nasil da ironik diye dusunur.

Nefes ise 1 yildir monolog kurdugu Tahir’le arkadas gibi diyalog kurmayi sevmistir. Tahir zeki, esprili, hos sohbet biridir. Nefes iyi ki gelmisiz diye dusunur icinden. Sabah yasadigi soktan sonra Tahir’le olmak ona cok iyi gelmistir! Bu yakisikli, deli, atarli adam istedigi zaman bir kuzu gibi munistir ve cok iyi sohbet arkadasidir.

Laf lafi aciyordur ve ikisi de cok iyi vakit geciriyordur. Tahir, Nefes’I kizdirmamak ve buyuyu bozmamak icin Kivanc konusunu hic acmiyordur ama bir yandan da ici icini yiyordur. Huyu kurusun! Tahir bir seye takti mi onu halletmeden birakmaz!

Tahir: Dun gece cok eglenmissinuz, Yangaz oyle dedi!

Nefes “Evet, bayagi eglenceliydi. Sana da canli yayin yaptik ya iste.”

Tahir guler “ Evet, yengem ozellikle cok mutli oldi. Gadin gardesi gibi sevii ya Oyku’yu..Mercan Volkan’la birlikteymis oyle mi?”

Nefes: Evet, onlar bir suredir birlikteler. Ciddiler. Laf aramizda her an Volkan’in evlenme teklif etmesini bekliyoruz. Etmezse Mercan onu vurur!”

Tahir guler. “Valla Mercan bayagi disli bi gadin olmus..Ben de acikcasu cok saskunum ama sen oyle diisen oyledur tabii. Eee! Baska naptunuz dun gece?”

O sirada Nefes’in telefonu calar. Arayan Mithat’tir. Nefes Tahir’in yaninda konusmak istemedigi icin “ Bir sn lutfen, hemen geliyorum, ozel bir gorusme” deyip Tahir’in yanindan uzaklasir. Tahir iskillenir, gozlerini ayirmadan Nefes’I izliyordur. Ozel gorusme nedu da? Kivanc iti mi arii ula?

Mithat: Merhaba Nefes Hanim. Numaranizi Mercan’dan aldim, umarim rahatsiz etmiyorumdur.

Nefes: Estagfurullah, buyurun.

Mithat: Biz parmak izlerine baktik ama sizinkiler haricinde hicbir parmak izi yok. Pasaportunuz icin verdiginiz parmak izleri sistemde kayitlidir, oradan baktik. Tavuga asili not da bilgisayar ciktisi oldugu icin maalesef su an icin elimizde pek bir delil yok. Siz yarin bize elinizdeki bilgilerle gelin de baska ne yapabiliriz ona bakalim, olur mu?

Nefes hayalkirikligina ugramistir “Peki Komiserim yarin ilk is ziyaretinize gelecegim. Arayip haber verdiginiz icin cok tesekkurler.”

Mithat: Rica ederim, iyi gunler!

Nefes Tahir’in yanina gitmeden yuz ifadesini duzeltmelidir. Adam hic parmak izi birakmamis der. Kendisine ceki duzen vererek Tahir’in yanina geri doner.

Nefes gulumseyerek “ Ee! Nerede kalmistik?” diye sorar.

Tahir gulmuyordur. Yuzune yine o hesap sorar, inatci ifadesi yerlesmis, cenesi meydan okurcasina yukari kalkmis, cevap alamadigi her an ici icini yiyordur.

Tahir: Telefonda kalmistuk? Hayurdur? Kimdi o?

Nefes’in cani zaten sabahtan beri sikkindir. Tam morali duzelmeye baslamisken Mithat’in verdigi haber canini yine sikar. Su an bir Tahir kiskanclik vakasi kaldiracak durumda degildir.

Nefes kestirip atmak icin “ Ozel bir gorusmeydi Tahir, bosver.” der.

Tahir: “ Ha bak iste ben oni pek yapamiyrim! Bosveremiyrim! Ne kadar ozel? Mesela, Kivanc kadar mi ozel Nefes? Tahir su ana kadar Kivanc’in adini telafuz etmemistir ama artik ok yaydan cikmak uzeredir.

Nefes sakin kalmaya calisiyordur. Ellerini gogsunde kavusturup “Tahir pardon da benim ozel hayatim seni niye ilgilendiriyor acaba? diye sorar.

Tahir’in geri adim atmaya hic niyeti yoktur. Tahir Kaleli bi kere gaza bastiysa onun geri donusu yoktur.
Tahir: “Senin aldugun nefes beni ilgilendirii Nefes! Ben saga tam anlatamadum galiba!”

Nefes sakin kalmaya calisarak “Tahir bak buraya geldik, yedik, ictik, gulduk ama bu sadece arkadasca bir geziydi. Sen ne dusundun bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum ama o her neyse, hakkimdaki diger dusuncelerin gibi bunlari da aklindan cikartsan iyi olur diye dusunuyorum..Doktor hasta iliskimizin zarar gormesini istemiyorum.” der.

Tahir gelen bu sert tepkiye cevapsiz kalacak biri degildir “Nefeees!  Tamam doktorumsun, tamam karum degilsun amaaaa sakun baga ne dusunup dusunemeyecugumu ogretmeye kalkma! O is seni asar! Cikartmiyrim ula aklumdan! 
Cikartmiyrim yuregumden! Sen benim sevdalandugum kadunsun ve kimse ama hic kimse benum sevdugum kaduna YAN GOZLE BA-KA-MAAZ! diye haykirir.

Nefes sinirlenmistir, hisimla “ TAHIR!” der.

Tahir icin ok yaydan cikmistir, parmagini havaya kaldirir! “BITMEDU! Ha demiyim ki senin baga garsu bi sorumlulugun var, olsa zaten dun gece orada bensuz olmazdun, olamazdun! Senin icin, ben sadece hastanum! Ama benim icin sen benim sevdalu oldugum gadinsin! Baga hic itiraz etma, sakin benimle bu gonuda da tartusma! Kivancmus, Ahmetmus, Mehmetmus…YAKARUM ULA! Bu konu burada gapanmistir!”

Daha biraz evvel gulup, egleniyorlardir. Bu adamdaki nasil bir dengesizliktir boyle?  Bu kadin bu adama tam 1 yil hemnefeslik yapmistir, doktorluk yapmistir. Ayiptir! Tahir’in haddini asarak asip kesmeye baslamasina cok sinirlenir ve yasagi onca stresin ardindan Nefes’te de ipler kopar.

Nefes sesini yukseltir “Yapma yaa! Sen kendini ne saniyorsun Tahir? Sen kendinde benimle boyle konusacak hakki nasil buluyorsun? Nefes’in ses tonu gitgide artiyordur.

Sen, kimsin ki benim ozel hayatima karisiyorsun? Sen, SENI SEVMEYEN BIR KADINA HUKMETMEYE, ONUN HAYATINA MUDAHALE ETMEYE KALKACAK KADAR ACIZ BIR ADAM MISIN? NAPACAKSIN HA? ASKINA ESIR MI EDECEKSIN BENI? SEN KIMSIN BE! CABUK OZUR DILE BENDEN! Nefes’in gozlerinden atesler cikiyordur.
..ve sessizlik.
Duydugu sozler Tahir’de sok etkisi yapar. Tahir adeta bi ton dayak yemis gibidir. Nefes ne dedi simdi? Nefes onu Vedat’la ayni kefeye mi koydu? Nefes’in sozleri beyninde cinliyordur.

Seni sevmeyen bir kadina hukmetmeye…
Askina esir mi edeceksin beni?
Sen kimsin be!

Tahir yikilmistir!  Aski onu Vedatlastiriyor mudur? Nefes onu nasil boyle gorebilir? Tahir cok kirilmis ve sinirlidir.

Tahir aciyla bagirir” LANET OLSUN ULA! LANET OLSUN! BENI DERHAL HASTANE’YE GERI GOTUR!

Nefes de delirmistir, geri adam atmaya hic niyeti yoktur: “HAYIR! Hastane’ye ben ne zaman istersem o zaman gidecegiz! Yiyorsa kalk kendin git” diye bagirir ve hizla kayaliklara dogru yurumeye baslar.

Tahir hisimla arabanin kaputundan asagi atlar. Nefes’in pesinden kosamayacagini biliyordur ve bu acizlik karsisinda o kadar hirslanmistir ki arabanin kaputuna vurarak sinirden aglamaya baslar. Tahir bir yandan kaputu dovup, bir yandan kufredip, bir yandan agliyordur.

Nefes sinirle hizli hizli yururken arkasindan aglama seslerinin geldigini duyup geriye bakar ve Tahir ustune kapanmis, kaputu yumruklayarak agliyan Tahir’I gorur. “ Aman Tanrim!” der. “ Ben ne yaptim?” Nefes, hizla Tahir’e kosar. Belinden tutup kendine dondurmeye calisiyordur ama Tahir hala zayif olsa da yine de gucludur. Tahir’in ellerini tutmaya calisir ama Tahir’I zaptedemiyordur.

Tahir hisimla Nefes’e doner “Ula Biraaak! Git basimdan Nefes! Bu kacincu kirisin ula beni! Bu kac etti ulaaa?” Nefes Tahir’in gecmisten bahsettigini anlamistir, Tahir’in kendini kaybetmemesi icin ani bir kararla Tahir’e simsiki sarilir. Tahir’in basini ellerinin arasina almis kulagina fisildiyordur.

Nefes: “Tamam, tamam sakin ol! Lutfen sakin ol!” Tahir’in goz yaslari Nefes’in yuzunu islatiyordur.

Tahir cirpinarak “ Birak beni Nefes! Seni kirmak istemiyrim! Birak!” der kirgin ve kizgin bir sesle!

Nefes Tahir’in yuzunu ellerinin arasina alir ve gozlerinin icine bakar “ Birakmiyorum! der..Duydun mu? Birakmiyorum!”.

Tahir’le nefes burun buruna duruyorlardir. Ikisi de kizginlik, kirginlik arasi hislerle cok yukselmisler, birbirlerinin gozlerine kenetlenmis, kipirdamadan, sadece hizli hizli nefes alip veriyorlar ve yutkunuyorlardir.

Bir sure boyle kaldiktan sonra Tahir’in dudaklarindan nefes nefese iki kelime dokulur “Ozur dilerim!”

Nefes hala Tahir’in yuzunu avuclarinin arasinda tutuyordur. Tahir’in nefesi yuzunu yakiyordur, parfumu’nun kokusu basini dondurmustur. Nefes gozlerini Tahir’in gozlerinden ayiramiyordur, yutkunur ve fisiltiyla dudaklarindan ayni kelimeler dokulur “ Ozur dilerim, Tahir!”

Ve o an her sey durur..Nefes ve Tahir adeta birbirlerinin gozlerinde butun evren’I goruyor, birbirlerinden 1 milim dahi uzaklasamiyor, nefes nefese birbirlerinde kayboluyorlardir. O an tum evren Nefes ve Tahir’dir. Doktor Nefes ve hasta Tahir veya Kari koca Nefes ve Tahir degil…Ruhlari birbirine es Nefes ve Tahir. O her boyutta birbirlerini bulan ruhlari..
Tahir’in gozleri Nefes’in dudaklarina kayar. Tahir’in gozlerini dudaklarinda goren Nefes kisa bir nefes verip, gozlerini kapatip Tahir’in yuzunu kendine ceker ve dudaklarini Tahir’in dudaklarina yapistirir. Bunu cok dogal bir icguduyle yaptigini daha sonra anlayacaktir.

Tahir Nefes’in sicak dudaklarini dudaklarinda hissettiginde afallayarak bir an icin geri cekilir! Nefes gozlerini yari acar ve Tahir yarinin yesil bugulu gozlerini gordugu an… film kopar!

Tahir gozlerini kapatmasiyla Nefes’I kendine cekip opmeye baslar! Elleri birbirlerinin saclarinda kayboluyor, birbirlerini sanki yillarin susuzluguyla opuyorlardir. Tahir’in bir eli Nefes’in sacina girerken, obur eli Nefes’I ince belinden simsiki kavramis ve icine sokarcasina, kendi bedenine yapistirmistir. Nefes’in bir eli Tahir’in saclarinda gezinirken, diger kolu Tahir’In boynuna sarilmis kendine cekiyordur. Tahir dilini Nefes’in sicak diline dolamis, Nefes Tahir’in dudaklarina minik isiriklar birakiyordur! Ikisi de zaman, mekan kavramini yitirmis sadece birbirlerini iciyorlardir. Nefes’in opusurken cikarttigi ufak iniltiler Tahir’I cildirtirken, Nefes Tahir’in yumusak dudaklari ve kokusuyla kendinden gecmistir. Birbirlerini tutkuyla ve askla opuyorlardir. Bu tutkulu birlesmede akil coktan gemiyi terk etmis, tutku ikisinin de her hucresini ele gecirmistir.

Tahir’in dudaklari hizla Nefes’in boynuna kayar, yarinin boynunu kokusunu icine cekerek arzuyla opuyordur. Tahir Nefes’ini susuzlukla icerken yutkunur ve dudaklarindan ozlem ve arzu dolu bir sesle “Yarim! Nefesim!” dokulur.
“Yarim! Nefesim!”

NE?

Nefes bu kelimeleri algiladiginda ani bir hareketle gozlerini acar ve kendini Tahir’den hizla geri ceker..”Aman Tanrim! Aman Tanrim! Napiyorum ben? “

Nefes panikle “Cok ozur dilerim, cok ozur dilerim!” deyip, arkasini donup kacmaya baslar.

Tahir nefes nefese kalmis halde Nefes’in arkasindan bagirir “Nefeees! Kacma! Kurban olayim gitme!” Nefes hizla kayaliklara kosar. Yuzune soguk ruzgar carpiyordur. Ruzgarin her vurusunda Nefes biraz daha kendine geliyordur.

Kendi kendine “Ne yaptin sen Nefes? Sen nasil cok onemli bir etik kurali cignersin? Sen nasil hastani opersin? Nasil? Nasil? Nasil? Daha 2 dk once bu adama sen kimsin diyordun, 2 dk sonra adami optun! Allahim aklima mukayyet ol! Deliricem! “

Tahir ise arabaya dayanmis, nefes nefese biraz once olanlari anlamaya calisiyordur. “Nefes beni optu! Beni ilk kez yanagimdan optugu yerde, Civra’da, dudaklarimdan optu! Nefes beni optu! “

O an Tahir icin tek gercek budur. Ne Nefes’in esi olmamasi, ne doktoru olmasi, ne dunya ne de Kivanc umurunda degildir. Tahir gordugu ilk andan beri arzuladigi, her gorusunde carpildigi, kokusuna hasret oldugu Nefesini opmustur! Dunya durmus, koca evren o an sadece Tahir ve Nefes olmustur!

Tahir gozleri kapali bir sekilde biraz evvel yasadigi guzelligi hafizasina kazimaya calisirken Nefes’in ayak seslerini duyar. Nefes basi yerde araba’ya yaklasir ve “Cok ozur dilerim Tahir!” der.

Tahir Nefes’ine askla bakiyordur “Nicin?

Nefes:” Ben cok onemli bir etik kuralini yiktim! Senin hekimin olarak asla boyle davranmamaliydim, asla! Bilmeni isterim ki ben su ana kadar hic bir hastami opmedim!” Nefes hala yuzunu yerden kaldiramiyordur. “ Cok utaniyorum” der. “Sen benim hakkimda tum o evlilik hikayelerine inanmisken benim kendimi kaybedip seni opmem cok buyuk bir hata oldu! Beni dava etsen lisansimi elimden aldirabilirsin! Cok ozur dilerim! Cok ozur dilerim!”

Tahir yumusak ve sefkatli bir sesle sakinlestirmeye calisiyordur “ Sen kotu birsey yapmadin..Nefes al! Hadi sakin ol, nefes al!”

Nefes sakinlesemiyordur. “Ben…ben senin tedavi surecini baltaladim! Kendimi bu konuda nasil affedecegimi bilmiyorum!

Nefes bir asagi bir yukari yuruyordur…

“Ama sana soylediklerimde ciddiydim Tahir. Ben senin doktorunum, sen hastamsin ve benim hayatim uzerinde hic bir sekilde soz sahibi degilsin! Yarin sana baska bir doktor verilmesini isteyecegim, bugunden sonra senin doktorun olarak kalmam mumkun degil!”

Tahir yuzunde mutlu bir gulumsemeyle Nefes’I dinliyordur. Ah benim guzel yarim! der icinden. Ben seni bilmez miyim?
Tahir :“Nefes! Yuzume bakar misin?”

Nefes utaniyordur. Tek eliyle yuzunu kapatiyordur “ Tahir bakamam!”

Tahir yumusak bir sesle “Lutfen ama” der.

Nefes basini kaldirip Tahir’e bakar, hala goz goze gelemiyordur.

Tahir: Nefes yanima gel! deyip ellerini Nefes’e uzatir.

Nefes Tahir’e elini uzatmaz.. Tahir yavasca uzanarak Nefes’in elini avucunun icine alir, kendine dogru ceker ve ellerini cekmesine izin vermez. Kendisinden asla beklenmeyecek kadar yumusak ve sakin bir ses tonuyla konusmaya baslar.
“Nefes, bizim biraz evvel yasadigimiz sey benim cok uzun zamandir hayalimdi. Tabii sen buna inanmiyorsun ama ben Nefesimi ilk gordugum andan itibaren tum benligimi saran bir ask ve tutkuyla seven, arzulayan ama  yaralarindan dolayi bugune kadar Nefesimi, yarimi hic opememis bir erkektim. Yarime duydugum askin yaninda bunun pek de bir onemi yoktu aslinda.

Senin benim karim olmamanin ve doktorum olmanin inan hic bir onemi yok. Ben biraz evvel- Nefesimle bizim icin cok ozel olan bir yerde- Civra’da Nefesimi optum! Bundan otesi beni inan hic ilgilendirmiyor cunku onemsiz.

Ben Nefesimi ve Nefesim beni optu! Tahir Nefes’ e egilerek fisildar “Sen beni Nefesim gibi optun, sevdam gibi optun!
Tahir Nefes’in elini her zaman yaptigi gibi iki eliyle tutup dudaklarina goturur ve yuzunde mutlu bir gulumsemeyle “ Tesekkur ederim Nefes! “ der. “ Su andan itibaren ben yine hasta, sen yine doktorsun. Degisen hic bir sey yok. Sen benim karim degilsin ve benim senin uzerinde hic bir soz hakkim yok! Seni operken de boyleydi, bundan sonra da boyle.

Bu konu seni cok rahatsiz edecegi icin sana soz veriyorum ki bu konu burada kapanacak ve bir daha hic acilmayacak! Ta ki sen isteyene kadar. O da eger istersen. Senden ne gelirse gelsin benim basim gozum ustune! Her ne gelirse gelsin!
Ama sen de bana bir soz vereceksin! Bana gereksiz mesafe koymayacaksin. Her zamanki iliskimiz devam edecek. 
Doktor- hasta- arkadas ve ben nasil sana saygi duyuyorsam sen de benim sana olan askima saygi duyacaksin. Ha bu arada benim baska bir adamin sana asilmasini kabul etmek mumkun degil! Ama ben seni asla esir etmem, asla! Benim sevdam seni ozgur kilacak Nefesim, esir degil! Sana son veriyorum! Anlastik mi?

Nefes Tahir’in o an kendi cigerini sokmek pahasina da olsa nasil buyuk bir ozveride bulundugundan ve kendisiyle ilgili cok buyuk bir asama kaydettiginden habersizdir. Tahir Kaleli sevdigi kadinin eski sevgilisi var zannettiginde yakip yikmadik yer birakmamis bir adamdi bir zamanlar. O hatalari bir daha yapmayacakti ama sevdasini terk etmeye de hic niyeti yoktu. Sil bastan fethetmesi gerekirse, o bu Fetih’e tekrar tekrar cikardi. Tahir ve Nefes evrensel asiklardi..Elbet ikisinin de yuregi yine birlikte carpacakti.

Nefes sarsilmistir. Agzini acip tek laf edecek hali yoktur ama Tahir’I dinlemistir. Tahir’e bakip basiyla onaylar “Anlastik! Soz!”

Tahir askla gulumser “ Hadi simdi geri donelim!” der ve radyoyu acar..O sirada ince bir yagmur yagmaya baslar..Nefes kontagi calistirir, yola koyulurlar.

Radyo’da Marsis Sevdugum diyordur..Nefes ve Tahir icin...Sevdugum!

Sevduğum bak gözüme
birşey söyle yüzüme
ben severim uzaktan
üzülme sen bize
yine düştüm yollara
yolun sonu gelmedi
kaldı senden geriye
iki damla gözyaşı
ağlama dayanamam gözlerinin yaşına
biter bu dertler geçer sen kal o bana yeter
oy sevduğum gel yeter bu yağmurlar da geçer
yazdığım yazuları
sayfalara sığmadı
bu karanlık gecede
sensiz sabah olmadı
gözlerin gözlerime bakmayalı çok oldu
herşey yolunda idi ama bu ayrılık olmadı
sevduğum dayanamam alsın beni bu duman
ben olmasam da olur sende gittiğin zaman
oy sevduğum gel yeter bu yağmurlar da geçer.



No comments:

Post a Comment

SAK Paralel Evren 43. Bolum -FINAL

Mustafa:" Oglum giprasmadan bi dur ya!" Tahir:" Vallaha bogaldum ha! Kravat baglamayi biliyrim abi, bi cek elini ya!&q...